Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8430 Esas 2022/2877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8430
Karar No: 2022/2877
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8430 Esas 2022/2877 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirketin şekil unsurlu marka başvurusuna, davalı şirket tarafından itiraz edildiği ancak itirazın reddedildiği belirtilmiş. Davacı vekili, davalı markası ile müvekkili başvurusu arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını öne sürerek, TPMK YİDK'nın kararının iptal edilmesini ve marka tescil işlemlerinin devamını talep etmiştir. Mahkeme, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, karıştırılma tehlikesine yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu ve davacının önceki markasının dava konusu başvuruda bulunmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Temyizde ise davacı vekili feragat etmiştir. HMK'nın 370/1, 372 ve 373/3. maddeleri uyarınca karar verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/8430 E.  ,  2022/2877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 23.09.2020 tarih ve 2020/593 E. - 2020/740 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 16.11.2020 tarihinde davacı vekili tarafından verilen temyizden feragat dilekçesi de dikkate alınarak, dosyanın incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin şekil unsurlu marka başvurusunda bulunduğunu, 2015/46359 kod numarası verilen başvuruya davalı şirket tarafından yine şekil unsurlu markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından kabul edildiğini, 2010/11106 sayılı davalı markası ile müvekkili başvurusu arasında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle başvurunun reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, başvuru kapsamındaki 34. sınıfta yer alan ürünlerin satışının TAPDK uygulaması gereği 18 yaş ve üzerindeki kişilere yapıldığından ve alış fiyatları yüksek olduğundan, ürünlerin tüketicilerin dikkate düzeylerinin yüksek olduğunun kabulünün gerektiğini, sigara ve tütün ürünü kullanıcılarının alışkanlıklarına neden olan bu ürünleri kolay kolay değiştirmeyecek ve böylelikle karıştırmayacak bilince sahip olduklarını, müvekkilinin 2008/13870 sayılı markasına dayalı olarak başvuru konusu şekil üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK'nın 2016-M-7215 sayılı kararının iptaline, marka tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, dava konusu başvuru ile müvekkiline ait redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, tüketiciler nezdinde bırakacakları genel izlenime göre 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesine yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğu, davacının önceki markasının "şekil+Gold Seal" ibaresinden oluştuğu, dava konusu başvuruda ise yalnızca şekil unsuruna yer verildiği, önceki marka tescilinde yer alan "Gold Seal" ibaresinin dava konusu başvuruda bulunmadığı, ayrıca davacının marka başvurusunda bulunurken önceki markadaki "elips" şekli yerine, ret gerekçesi markaya oldukça benzeyecek şekilde ön plana çıkarılan dairesel şekil unsuruna yer verdiği, bunun da redde mesnet markaya yanaşma niyetini gösterdiği, dolayısıyla davacının 2008/13870 sayılı markasının dava konusu başvuru yönünden lehine müktesep hak teşkil etmediği ve iptali istenen Kurum kararının yerinde bulunduğundan, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş, 16.11.2020 tarihli dilekçesi ile ise temyizden feragat edildiği bildirilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara