Esas No: 2020/7816
Karar No: 2022/2853
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7816 Esas 2022/2853 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7816 E. , 2022/2853 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin “KOMŞUKÖY MUTFAK&KAHVE+şekil” markasının sahibi olduğunu ve davalının müvekkilinin marksının benzer bir marka olan “KOMŞU KÖY+şekil” markasını tescil ettirmek istediğini iddia etti. Davacı, davalının hukuka aykırı olarak bu markayı tescil ettirdiğini öne sürerek, Yargıtay'dan tescilin iptalini ve sicilden terkinini talep etti. Mahkeme, davacının itirazına mesnet marka başvurusunun davalı Kurum tarafından reddedildiğini belirterek, davacının talebini reddetti. İlk derece mahkemesinin kararı istinaf edildi ve bölge adliye mahkemesi, davacının talebinin reddedilmesinin uygun olduğuna karar verdi. Sonuç olarak, davacının temyiz isteği reddedildi ve bölge adliye mahkemesinin kararı onaylandı.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi
- 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesi
- HMK'nın 355 vd. maddeleri
- HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.07.2018 tarih ve 2018/31 E- 2018/290 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 23.09.2020 tarih ve 2019/52 E- 2020/742 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2014/63856 sayılı ve "KOMŞUKÖY MUTFAK&KAHVE+şekil" ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “KOMŞU KÖY+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, 2014/88114 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığınca, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkilinin Antalya’da yer alan ünlü bir restoranın sahibi olduğunu, Antalya’da restoran sektörde bilinirliğinin yüksek bulunduğunu ve pek çok TV kanalında yer aldığını, davalı şirketin müvekkil markasına 35. sınıftaki başkaca bir tesciline dayanarak itiraz ettiğini ve itirazın kabul edilmesi üzerine yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile dava açtıklarını, davanın yerel mahkemece reddedildiğini ve Yargıtay temyiz incelemesinde olduğunu, işbu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı şirketin müvekkilin 43. sınıftaki tescilini gördükten sonra ve müvekkilinin markayı bu sınıfta kullandığını bilmesine rağmen sonraki tarihli olarak marka başvurusu yaptığını, başvurunun kötü niyetle yapıldığını, 43. sınıftaki hizmetler yönünden müvekkili şirketin davalıdan önce markayı kullanmaya başladığını, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2017-M-9469 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının itirazına mesnet marka başvurusu, YİDK kararı ile reddedildiğinden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin 2013/97305 sayılı "KOMŞUKÖY" ibareli markasını 09, 35 ve 38. sınıflarda tescil ettirdiğini, 28.11.2013 tarihinden itibaren kullanılan markanın, ülke çapında yayın yapan birçok gazete, dergi ve TV programlarında tanıtıldığını, davacının Antalya’da faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin itirazı sonucunda davacının itirazına mesnet marka başvurusunun reddedildiğini, bu kararın iptali için açılan davanın reddine karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu, bununla birlikte davacının itirazına mesnet marka başvurusunun davalı Kurum tarafından reddedildiği, bu nedenle davacının 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesine dayalı itirazının dayanağının ortadan kalktığı, aynı KHK'nın 8/4 maddesi koşullarının da bulunmadığı, marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu YİDK karar tarihinde davacı mesnet markasının iptal edilmiş olduğu, davacı tarafça kendi markasının iptalini konu alan YİDK kararının bir dava konusu edilmesinin YİDK iptali isteminde değil hükümsüzlük isteminde bekletici mesele olabileceği, ancak bahse konu mahkeme kararının da red yönünde kesinleştiği, bu nedenle somut olayda 8/1-b ve 7/1-b hükümlerinin şartlarının bulunmadığı, davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı, davacının eskiye dayalı kullanım iddiasının ise en eski kullanımının Eylül 2014 tarihli olup, davalı başvurusunun 31.10.2014 tarihli olması ve bu neredeyse eş zaman diliminde kullanımla ayırt edicilik sağladığının söylenemeyeceği gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.