Esas No: 2012/3873
Karar No: 2012/6706
Karar Tarihi: 15.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3873 Esas 2012/6706 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacılar vekili Av. ... ile asıl davada davalı vekili Av. ... .. ve birleşen davada davalı vekili Av. ..."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, müvekkillerinin babası müteveffa ... ve birleşen davada davalı ...’nin murisi.... ile asıl davada davalı şirket arasında 20.12.1988 tarihli arsa paylı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince arsa maliklerinin arsa bedellerine karşılık yapılacak siteden % 30 pay alacakları, payın seçiminde önceliğin arsa maliklerinin olacağı, inşaatın ruhsat tarihinden itibaren 30 ay içerisinde tamamlanacağı, tamamlanmaması halinde günlük 150 USD cezanın ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince davacıların babası olan...’in tercihini 05.02.1991 tarihli protokolle E Blok 2 nolu bağımsız bölüme yapılması planlanan akaryakıt istasyonunun yarısından yana, birleşen davanın davalısı Bige’nin murisinin ise daire ve depo’dan yana kullandığını, asıl davada davalı şirketin akaryakıt istasyonunu mimari projesine uygun olarak yapmadığı gibi iskan ruhsatı almadığını, bu nedenle de imal edilen akaryakıt istasyonunun ... Belediyesi’nce yıkıldığını, tüm bu nedenlerle de asıl ve birleşen davalarda davalıların sebepsiz zenginleştiklerini, akaryakıt istasyonunun yapılmaması nedeniyle doğacak değer artışının gerçekleşmediğini, asıl davada davalı şirketin yapmadığı inşaat nedeniyle taşınmaz elde ettiğini, birleşen davanın davalısının sözleşmenin feshine muvafakat etmediğini ileri sürerek, asıl davada; taşınmazın ½’sinin davalı şirket adına olan tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline, doğan zarar karşılığı şimdilik 6.000,00 TL, cezai şart karşılığı şimdilik 4.000,00 TL toplamı 10.000,00 TL’nın asıl davada davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla tazminat istemini 1.406.000,00 TL’na, cezai şart istemini 15.400,00 TL’na çıkartmıştır. Birleşen davada ise; arsa paylı inşaat sözleşmesinin feshine ve bu sözleşme gereği asıl davada davalı şirkete devredilen akaryakıt istasyonuna ilişkin tapunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı .... Şti. ile birleşen davada davalı ... vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile davalı şirket adına olan tapunun iptali ile davacılar adına tesciline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02.10.2009 tarih, 2008/6513 E. 2009/5011 K. sayılı ilamıyla, “Davada, davacıların murisi ile dava dışı...’in arsa maliki sıfatıyla 20.12.1988 tarihinde davalıyla imzaladığı arsa payı karşılığı karşılığı inşaat sözleşmesi ve buna ek düzenlenen 05.02.1991 tarihli protokole dayanılarak davalıya verilen tapunun iadesi istenmiştir. Tapu kayıtlarına göre davalıya pay devrinin diğer arsa maliki... tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve eki protokoller uyarınca verilen tapunun iadesi istenildiğine göre inşaatı yapılamayan benzin istasyonu ile ilgili olarak sözleşmeden dönüldüğü mahkemenin kabulündedir. Bu durumda asıl sözleşmenin tarafı bulunan ve tapuda dava konusu payın devrini yapan...’in davada yer almasının zorunlu olduğu ortadadır (TMK. 692.md.). O halde mahkemece adı geçenin davaya katılımının sağlanması, feshe karşı beyanının alınması, feshe karşı çıktığında ayrıca dava açılarak eldeki dava ile birleştirildikten ve böylece taraf teşkili tamamlandıktan sonra davanın esası hakkında inceleme yapılması gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik taraf teşkiliyle hükme varılması” yönünden bozulmuş, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları incelenmemiş, bu bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında, birleşen davanın davalısı aleyhine sözleşmenin feshine muvafakat etmemesi nedeniyle dava açılmış, yargılama sonucunda ise, davalı .... Şti."ine ait hissenin dahili davalı ..."un murisi ... tarafından temlik edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin tüm hükümleri ile uygulandığı, davaya konu E Blok Zemin Kat 2 nolu bağımsız bölüm dışındaki tüm bağımsız bölümlerin sözleşmeye uygun olarak arsa sahiplerine teslim edildiği, davaya konu bağımsız bölümün teslimi aşamasında, bu bağımsız bölüme malik olan davacılar ile davalıların birlikte hareket ederek davaya konu bağımsız bölümün dava dışı... Türk A.Ş."ye kiraya verildiği, kira sözleşmesi uyarınca Mobil"in anlaşma konusu akaryakıt satış ve servis istasyonunu kendisi tarafından çizilecek projelere uygun olarak gerekli inşaatı yapıp kullanma yetkisi verildiği, yine bu kiralama uyarınca... Türk A.Ş. tarafından istasyonun inşa edilip ruhsatının alınıp 6 ay süreyle ruhsatının iptal edilinceye kadar kullanıldığı, davacıların davaya konu bağımsız bölümü... Türk A.Ş."ye kiraya verdikleri anda kiraya verdikleri bağımsız bölümü sözleşmeye uygun olarak teslim aldıklarının kabulü gerektiği, kiraya verilmesinden sonra.... Türk A.Ş. tarafından yöreye uygun şekilde projelendirilip ruhsat alınıp inşaat yapılmasından ve faaliyete geçirilmesinden 6 ay sonra belediyece ruhsatının iptalinde davalı müteahhide kusur yüklenemeyeceği, davacıların kiraya verdikleri anda bağımsız bölümü teslim aldıkları ve kiralama şeklindeki tasarruflarının sonuçlarına katlanmaları gerektiği, aksini düşünmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu durumda davalı müteahhidin temerrüde düşmediği ve aktin feshinin talep edilemeyeceği, asıl davada davalı müteahhidin arsa payı inşaat sözleşmesinin koşullarına uygun olarak inşaatı tamamlayıp arsa sahiplerine teslim ettiği, davaya konu E Blok Zemin Kat 2 nolu bağımsız bölümün diğer hissedar ile birlikte ..... Türk A.Ş."ye kiraya verdikleri anda bağımsız bölümün sözleşmeye uygun olarak teslim aldıkları, davalı müteahhidin temerrüde düşmediği bu nedenle tazminat ve cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili ile tazminat ve cezai şart alacaklarının tahsili, birleşen dava ise, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescili istemlerine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, taraflar arasındaki 20.12.1988 tarihli sözleşme sonrasında alınan yapı ruhsatının dosya içerisine getirtilmediği anlaşılmıştır. Yapı ruhsatı getirtildikten sonra, davaya konu taşınmazın bulunduğu yere, akaryakıt istasyonu yapma ruhsatı verilip verilmediği denetlenerek, yapı ruhsatı ile akaryakıt istasyonu yapmaya izin verildiğinin anlaşılması halinde, ruhsat eki olan projeye göre, davaya konu edilen yere projede gösterildiği şekilde akaryakıt istasyonu inşa edilse idi, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, gayrı sıhhi müessese ruhsatı, geçiş yolu izin belgesi ve gerekli diğer izinlerin verilip verilmeyeceğinin ilgili belediyelerden görüşte sorularak, uyuşmazlık konusu hakkında uzmanlığı bulunan kişilerden oluşturulacak bilirkişilerden rapor alınarak saptanmalı, sözleşme uyarınca davaya konu taşınmazın bulunduğu yere akaryakıt istasyonunun yapılabileceğinin anlaşılması halinde, davacı taleplerinin buna göre değerlendirilmesi, yapılamayacağının anlaşılması halinde ise, imkansızlık durumunun nazara alınmak suretiyle değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, yüklenicinin akaryakıt istasyonu imalatını yerine getirmediği ortada iken, ifa etmiş gibi yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi de yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesin, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltm yolu açık olmak üzere, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.