Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5620 Esas 2022/2858 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5620
Karar No: 2022/2858
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5620 Esas 2022/2858 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, bir banka müşterisinin SIM kartı sahte kimlik kullanılarak kopyalanarak internet bankacılığı üzerinden yapılan işlemler sonucu zarara uğraması nedeniyle açılan davada karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinde davacı banka ve davalı GSM operatörünün müterafık kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm verilmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafların eşit oranda kusurlu olduğu sonucuna vararak kararı kısmen değiştirmiştir. Mahkeme, bankanın internet bankacılığı işlemlerinde sms sisteminin risklerini araştırması ve gerekli tedbirleri alması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, SIM kart değişikliğinin gerçek hat sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı konusunda gereken incelemeyi yapmayan davalı GSM operatörünün daha fazla kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak, HMK'nın 353(1)b-1, 369/1 ve 371 hükümleri gösterilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/5620 E.  ,  2022/2858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.05.2018 tarih ve 2015/829 E- 2018/571 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.04.2020 tarih ve 2018/1363 E- 2020/420 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 05.04.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili banka müşterisi...’ın banka hesabında bulunan toplam 76.000.- TL’nin bankacılık işlemlerinde kullandığı eşi ...’a ait telefon hattına gelen bir aramadan sonra internet bankacılığı kullanılarak üçüncü kişiler tarafından çekildiğinden bahisle müvekkili ile davalı aleyhine dava açıldığını, müvekkili yönünden davanın kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiğini, kararın onanmasını müteakip Mesut Karataş tarafından icra takibi başlatıldığını ve takibe konu 150.506,13 TL’nin müvekkilince ödendiğini, 6.690,80 TL kanun yoluna başvuru masrafları da dikkate alındığında müvekkili zararının toplam 157.196,93 TL olduğunu,internet dolandırıcılığı işleminde davalının üzerine düşen dikkat ve özeni göstermediğini, zararın meydana gelmesine kusuru ile sebebiyet verdiğini, zira internet bankacılığında kullanılan telefon hattının üçüncü kişi ya da kişilerce davalının bir bayii aracılığıyla sahte kimlik ibrazı üzerine iptal edilip yeni sim kartı çıkarıldığını ve kötüniyetli 3.kişilere teslim edildiğini, bu suretle bu hatta gönderilen mobil onay kodunun ele geçirilerek hesabın boşaltıldığını ileri sürerek müşteriye ödenen 157.196,93 TL’nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sim kart değişikliği müvekkili bayi tarafından gerçekleştirildiğini, üçüncü kişilerin fiilleri nedeniyle uygun illiyet bağının ortadan kalkacağını, dava konusu olayla müvekkilinin herhangi bir fiili arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının müvekkili ile banka müşterisinin şifre bilgilerinin 3.kişilerin eline geçmesini engellemek amacıyla gereken güvenlik tedbirlerinin alınmasını öngören anlaşma yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı bankanın dava dışı müşterisi Mesut Karataş'ın interaktif bankacılık sistemindeki hesabına 3. kişilerce girilerek para çekildiği, müşterinin sim kartının 3. kişilerce sahte belgelerle değiştirilerek bu işlemin gerçekleştirildiği, bunun üzerine müşterinin davacı banka ve davalı GSM operatörü aleyhine açtığı alacak davası banka yönünden davanın kabul edilerek banka aleyhine alacağa hükmedildiği, davacı banka tarafından takip dosyasına 30/07/2015 tarihinde toplam 150.506,13 TL ödeme yapıldığı, meydana gelen zararlandırıcı eylem nedeniyle tarafların müterafik kusurlu oldukları ve bu kapsamda davalının kusurunun bilirkişi raporunda belirtildiği üzere %10 olarak kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 11.934,49 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların bu zararın meydana gelmemesi için önlem alabilecek olup almadıkları ve somut olayın özellikleri dikkate alındığında, zararın meydana gelmesinde tarafların eşit olarak yani %50 oranında kusurlu oldukları, davacının haksız fiille bağlantılı olarak doğrudan uğradığı tüm zarar tutarının dikkate alınması gerektiği, buna göre, davacının toplam zararı olan 157.196,93 TL’nin %50’si 78.598,46 TL’den davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 m. uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 78.598,46 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, davacı bankanın müşterisine ait olan SIM kartın davadışı kişilerce değiştirilip internet bankacılığı üzerinden işlem yapılarak davacı bankanın zarara uğratıldığı iddiasına dayalı rücuen alacak davasıdır.
    İlk Derece Mahkemesince davacı banka ve davalı GSM firmasının meydana gelen zarar doğan eylemden dolayı müterafık kusurlu olduğu kabul edilmiş ve davalı yana %10 oranında kusur yüklemiş, tarafların istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların eşit oranda kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
    Somut olayda, davacının kullandığı SIM kart dava dışı kişilerce sahte kimlik kullanılarak kopyalanmış, bunun üzerine davacının müşterisine ait kullanıcı kodu şifre gibi bilgiler girilerek ve değiştirilen SIM karta gelen tek kullanımlık şifre ile zarar doğuran işlemlerin yapıldığı anlaşılmıştır. Bir güven kurumu olan bankaların kendilerine tevdi edilen mevduatı koruması, internet bankacılığı işlemlerinde sms sisteminin risklerini araştırması ve gerekli tedbirleri alması gerekli olup doğan zarardan davacı banka kusurludur. Ancak, dava konusu dolandırıcılık işlemleri SIM karta mesaj yoluyla gelen tek kullanımlık şifrenin kullanılmasıyla tekemmül etmiş olup, SIM kart değişikliğinin gerçek hat sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı konusunda gerekli ve yeterli incelemeyi yapmayan davalı GSM firmasının zararın doğmasında kusurunun daha fazla olduğu, Dairemizin 2015/15063 E. 2016/5874 K. sayılı ilamının da aynı doğrultuda olduğu, bu durumda emsal kararlar da gözetildiğinde daha fazla kusurlu olduğu anlaşılan davalının %75 oranında kusurlu kabul edilmesi gerektiği, mahkmece taraflara eşit oranda kusur yüklenmesinin doğru olmadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı Banka yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 4.027,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara