Esas No: 2021/1527
Karar No: 2022/16286
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/1527 Esas 2022/16286 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/1527 E. , 2022/16286 K.Özet:
Sanıkların \"sahte fatura düzenleme\" suçundan yargılandığı davanın temyizinde, sanık ... hakkında verilen beraat kararlarına, sanık ... müdafisinin temyiz isteminin ise mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlendi. Mahkeme, sanık ...'ın savunmasında askerde olduğunu, şirket işlerinin amcası tarafından yönetildiğini belirtmesi üzerine maddi gerçeğin araştırılması gerektiğine karar verdi. Dosyada eksik inceleme ve araştırma olduğu belirlendiği için mahkûmiyet ve beraat hükümlerinin bozulmasına, Kanunların uygun şekilde uygulanması ve değerlendirilmesine karar verildi. Bu bağlamda, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi ve 53. maddesi ile 213 sayılı Kanun'un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkraları da göz önünde bulundurulacaktır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
...
...
Katılan vekilinin temyiz isteminin, sanık ... hakkında verilen beraat kararlarına; sanık ... müdafisinin temyiz isteminin mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi ... Petrol Ürünleri Taşımac. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ortakları olan sanıkların, “2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...‘ın şirkette yalnızca kağıt üzerinde ortak olduğunu, iş yerinin yerini dahi bilmediğini, şirket işleri ile yeğeni olan diğer sanık ...‘ın ilgilendiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi sanık ...‘ın ise savunmasında 2008-2010 yıllarında askerde olduğunu, bu süreçte şirketi amcası olan diğer sanığın idare ettiğini bildirmesi, yine Dairemize hitaben yazdığı 01.03.2021 tarihli dilekçesinde suç tarihlerinin bir bölümünde askerde ve cezaevinde olduğunu, şirket işlerinin yürütülebilmesi için genel vekaletname çıkarttığını beyan ederek bu hususlara ilişkin bir kısım belgeler ibraz etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a)Sanık ...‘ın, suç tarihlerinde askerde veya ceza infaz kurumunda bulunup bulunmadığının araştırılması,
b)Sanık ...‘ın Dairemize hitaben yazdığı 01.03.2021 tarihli dilekçesinin ekinde bulunan Ankara 47. Noterliği‘nin 17.12.2008 tarihli ve 36741 yevmiye sayılı vekaletnamesinin gerçekliğinin ilgili noterlik nezdinde araştırılması; sanığın vekalet verdiği ...,...‘ün duruşmaya celbi ile 5271 sayılı CMK‘nin 45 ve 48. maddeleri uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra tanık olarak beyanlarına başvurulması,
c)Sanıkların düzenledikleri iddia olunan faturaları kullandığı belirtilen mükellefler/şirket yetkilileri ile şirket muhasebecisinin açık kimlik ve adres bilgileri tespit edildikten sonra, tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak, CMK'nin 46/1-c ve 48. maddeleri uyarınca çekinme hakları hatırlatılıp, faturaları kullanan mükellefler/şirket yetkililerinden sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığı; şirket muhasebeci olan tanıktan, iş yeri ile ilgili olarak kiminle muhatap olduğu, beyanname ve faturaların kim tarafından ibraz edildiği hususlarının sorulması,
d)Dosyada bulunan 2008 takvim yılına ait fatura koçanı ile Mahkemece ilgili vergi dairesinden temin edilecek diğer yıllara ait suça konu faturalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturalardaki imza ve yazıların sanıklar, ...,...‘a ait olup olmadığının tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma neticesinde sanıklar hakkında mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması,
2-Suçun sübutu halinde; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanık ... yönünden kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.