Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/17866 Esas 2022/16262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/17866
Karar No: 2022/16262
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/17866 Esas 2022/16262 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandığı ancak suçun olağanüstü dava zamanaşımına uğradığı ve bu nedenle sanık hakkındaki davanın düşürüldüğü belirtilmektedir. Kararda, Tebligat Kanunu'na ve adres kayıt sistemiyle ilgili düzenlemelere de değinilmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gereği, tebligatın yapılacağı adresin bilinen son adres ya da adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olarak kabul edileceği belirtilmektedir. Bu kapsamda, katılana yapılan tebligatin usule uygun olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca, suçun TCK'de öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre, olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği ve sanık hakkındaki davanın düşürüldüğü ifade edilmektedir. Detaylı olarak kanun maddeleri şu şekildedir:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrası
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 21/2. maddeleri
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2021/17866 E.  ,  2022/16262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    EK KARAR TARİHİ : ...
    SUÇ : Dolandırıcılık
    ...
    ...

    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği; somut olayda katılanın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın beyanında bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğin usule uygun olmadığı anlaşılmakla, katılanın temyizinin öğrenme üzerine süresinde olduğunun kabulü ile mahkemenin temyiz talebinin reddine dair 26.03.2015 tarihli ek kararı kaldırılarak ve katılanın 24/03/2015 tarihli dilekçe içeriğine göre temyiz talebinin sanıklardan ... hakkında verilen beraat hükmüyle sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığa yüklenen “'Dolandırıcılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 02.08.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılanın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara