Esas No: 2012/4258
Karar No: 2012/6678
Karar Tarihi: 14.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4258 Esas 2012/6678 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında başlattığı icra takibinde davalının emekli maaşına koydurduğu haczin, davalının şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesince kaldırıldığını, ancak mahkemece kaldırma kararı yanında kesilen maaş bedellerinin de davalıya iadesine karar verildiğini, oysa iadeye ilişkin hükümlerin istirdat davası niteliğinde olması sebebiyle genel mahkemelerde yapılacak yargılama ile hüküm altına alınabileceğini, İcra Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının bu ilama dayalı olarak haklarında icra takibi başlattığını ve alacağı da aynı gün diğer davalıya temlik ettiğini, temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, icra mahkemesince verilen kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ile kararın ve takip dosyasının iptalini, mümkün olmazsa müvekkilinin de karşı taraftan alacaklı olması sebebiyle takas yapılarak icra dosyalarının infaz edilmesini, bu da mümkün olmazsa davalı tarafından diğer davalıya muvazaaya dayalı olarak yapılan temlik işleminin ve temliknamedeki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İcra Mahkemesi"nin şekli anlamda kesinleşen kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, bu mahkemelerin ilgili kanun maddelerinde belirtilen usuller çerçevesinde sınırlı inceleme yaptığı, dolayısıyla, İcra Mahkemesi tarafından verilen bir karara ilişkin olarak istisnalar dışında genel mahkemede dava açılması halinde, davanın kesin hüküm engeline takılmayacağı ve genel mahkemelerde görülebileceği, somut olayda üst dereceli mahkemece verilen ve temyiz sonucu kesinleşmiş bir kararın, maddi anlamda kesin hüküm taşımadığı gerekçesiyle ""yok hükmünde"" sayılmasının düşünülemeyeceği; takas hakkının kullanımı herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığından, takas iradesini ileri sürmek isteyen davacının bu beyanını dava açmaksızın kullanabileceği, bu itibarla, takas iradesinin kullanılması bakımından, dava şartlarından olan hukuki yararın bulunmadığı; davacı yanın muvazaa iddiasını destekleyecek mahiyette herhangi delil sunamadığı gerekçeleriyle, davadaki tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Dava dilekçesinin konu kısmında "" menfi tespit ve temlikin iptali"" denildikten sonra sonuç kısmında; ... İcra Hukuk Mahkemesi ilamının yok hükmünde olduğunun tespiti ile kararın ve ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/110 Esas sayılı icra takibinin iptaline; bu talebin kabul edilmemesi
halinde müvekkilinin de karşı taraftan alacaklı olması sebebiyle takas yapılarak icra dosyalarının infaz edilmesini, bu da mümkün olmazsa davalı tarafından diğer davalıya muvazaaya dayalı olarak yapılan temlik işleminin ve temliknamedeki tasarrufun iptali istenmiş ve dava değeri olarak da iptali talep edilen İcra Müdürlüğünün takip dosyasında takip tutarı olan 8.250,00 TL gösterilmiştir. Bu durumda mahkemece talebin, icra takibine konu edilen borcun bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu kabul edilerek, buna göre uyuşmazlığın esasına girilip, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, davacının ilk isteminin nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer istemlerine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.