Esas No: 2022/50
Karar No: 2022/16242
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/50 Esas 2022/16242 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/50 E. , 2022/16242 K.Özet:
Yargıtay Ceza Dairesi'nin 2022/50 E. ve 2022/16242 K. sayılı kararına göre, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şüpheli kişi hakkında Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen itirazın süre yönünden reddine ilişkin kararın bozulması talep edilmiştir. Bu talep 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1. maddesi ile desteklenmiştir. Düzenleme uyarınca, COVİD-19 salgını sebebiyle tüm adli sürelerin 13.03.2020 tarihinden itibaren 15.06.2020 tarihine kadar durdurulması nedeniyle, müşteki vekilinin itiraz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşılmıştır. Kararda detaylı bir şekilde açıklanan kanun maddeleri şöyledir:
- 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173. ve 309. maddeleri
"İçtihat Metni"
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.11.2021 tarih ve 2021/19152 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.12.2021 tarih ve KYB-2021/135064 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/06/2020 tarihli ve 2016/2779 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine dair Yalvaç Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/03/2021 tarihli ve 2020/654 değişik iş sayılı kararının "26/03/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1. maddesinde "(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır." şeklinde yer alan düzenleme ile yargı alanında yer alan sürelere ilişkin hak kayıplarının önlenmesi amacıyla başvuru ve itiraz sürelerinin 13/03/2020 tarihinden 30/04/2020 tarihine kadar durdurulduğu, yasal düzenleme uyarınca da durma süresinin 29/04/2020 tarihli ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15/06/2020 tarihine (bu tarih dahil) kadar uzatılmış olduğu nazara alındığında; Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/06/2020 tarihli kararın, 08/06/2020 tarihinde müşteki vekiline tebliğ edildiği, söz konusu tarih itibarıyla itiraz sürelerinin durmuş olup işlemediği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173. maddesinde yer alan "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 15 günlük itiraz süresine tabi olduğu, yukarıda anılan düzenleme uyarınca 13/03/2020 ile 15/06/2020 tarihleri arasında (bu tarih dahil) durup işlemeyen itiraz sürelerinin 16/06/2020 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı gözetildiğinde, müştekinin 30/06/2020 tarihli dilekçesiyle yaptığı itirazın süresinde yapıldığı gözetilmeden, itirazın esastan incelenmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
7226 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi ile 29.04.2020 tarih ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre, COVİD-19 salgını sebebiyle tüm adli sürelerin 13.03.2020 tarihinden itibaren 15.06.2020 tarihine kadar durdurulması karşısında, müşteki vekilinin itiraz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının 03.06.2020 tarih ve 2016/2779 Soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin merci Yalvaç Sulh Ceza Hakimliğinin 12.03.2021 tarih ve 2020/654 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.