21. Ceza Dairesi 2016/1865 E. , 2016/4862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat
I-Sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik incelemede;
...Ticaret Sicil Memurluğu"nun yazısından, sanık ..."in, ... Ltd. Şti"nin ortağı ve müdürü olmadığı, şirketin yetkili müdürü ...tarafından sanığa.... Noterliği"nin 19.01.2004 tarih, ...yevmiye sayılı ve.... Noterliği"nin 26.02.2007 tarih,... yevmiye sayılı vekaletnameleri ile verilen yetkinin otel işletmesi için mal veya hizmet alımını kapsamadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik incelemede;
"Sahte fatura kullanma" ve "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma" suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu ve birbirine dönüşmeyeceği, 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan... Vergi Dairesi Başkanlığının 27.08.2009 tarihli mütalaası ve ekindeki vergi suçu raporunun "2004 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçuna ilişkin olduğu halde ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23.11.2009 tarih, 2009/6777 esas sayılı iddianamesi ile vergi dairesi başkanlığı mütalaası ve eki raporlara uygun bulunmayan "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma" suçundan açılan kamu davasına devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı ise de zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu cihetle;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.