Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4292 Esas 2012/6661 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4292
Karar No: 2012/6661
Karar Tarihi: 14.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4292 Esas 2012/6661 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4292 E.  ,  2012/6661 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken toplam 4.075,00 TL tutarında aidat ödemesi yaptığını, ödeme sıkıntısı içine girmesi nedeniyle davalı kooperatiften birikmiş parasının iadesini talep ettiğini ancak, kooperatif tarafından bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine aidatların tahsili için dava açtığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiği sonucuna varılarak davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, müvekkilinin davalı kooperatife yaptığı başvuruda adına isabet eden dairenin teslimini talep ettiğini, talebinin kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kooperatif üyesi olan müvekkiline daire teslim imkanının olmadığını ileri sürerek, 15.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 07.09.2012 havale tarihli dilekçesinde dava değerini 24.119,00 TL artırılmak suretiyle 39.119,19 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, davacının daha önce açtığı davada her ne kadar kooperatif üyeliğinin devam ettiğine dair karar verilmiş ise de, hissesini ..."a sattığını ve satış bedeli kadar bu kişiden senet aldığını, bu bedel ödenmeyince icra takibine geçildiğini, daha sonra..."ın da 29 nolu hisseyi ..."e sattığını, davacının üyeliğinin son bulduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, kooperatife 23.01.1996 tarihli 4 nolu yönetim kurulu kararı ile 29 numaralı ortak olarak kabul edildiği, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/ 420 Esas, 2006/360 karar sayılı 10.05.2006 tarihli ilamında, davacının kooperatifin üyesi olduğu ve üyeliğinin halen devam ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle davacının kooperatif üyesi olduğu, bu üyeliğe tekabül eden dairenin verilmesinin mümkün bulunmadığı, yaptırılan hesaba göre 39.119,19 TL tazminatı talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 39.119,19 TL"nin 15.000,00 TL"lik kısmına dava tarihinden, 24.119,90 TL kısmına ise ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, kooperatif üyesi olan davacıya daire tahsisinin mümkün bulunmadığı iddiasına dayalı olarak dairenin rayiç bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de, tesis edilen hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır.
    Bir yapı kooperatifinin ana amacı, ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, oturmaya elverişli konut teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın, uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya konut tahsisi yapılmasının mümkün olup olmadığı husus yeterince tartışılmamış olup, emlakçı bilirkişi raporunda, kooperatifin henüz yapılmayan bloklarının bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda öncelikle, davacıya tahsis edilecek konutun bulunup bulunmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, daire bulunması halinde, tazminat istemi reddedilmeli, şayet tahsis edilebilecek konut mevcut değilse, Yargıtay"ın, ortağa verilecek konut bulunmaması halinde tazminatın belirlenmesine ilişkin altı aşamalı hesap yöntemini içerir yerleşik kararlarına göre tazminat miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara