Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/6552 Esas 2022/16422 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/6552
Karar No: 2022/16422
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/6552 Esas 2022/16422 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar vergi usul kanununa aykırılık suçlamasıyla yargılanmıştır. Bir sanık hakkında \"2011 takvim yılında sahte fatura kullanma\" suçundan mahkemece hüküm verilmemiştir ve bu suç yönünden mahallinde hüküm kurulması gerektiği kabul edilmiştir. Ayrıca, sanık ...'ın beraatına karar veren mahkeme kararı temyiz edilmiş ancak temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir bu nedenle karar onanmıştır. Diğer sanık hakkında ise mahkeme tarafından eksik araştırma sonucu beraat kararı verildiği ve iddianamede konu edilmeyen bir suç yönünden hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Son olarak, sanık ve katılan vekilinin temyiz sebepleri yerinde görüldüğü için hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, CMK'nin 237/2, 225, 260/1 ve 48. maddeleri, 5271 sayılı CMK, 7394 sayılı Kanun ve 213 sayılı Kanun'un 359. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi belirtilmiştir. Kararda, öncelikle lehe kanunun tespit edilip uygulanması ve kanunlarla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verilecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2021/6552 E.  ,  2022/16422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
    ...
    ...
    ...


    Sanık ... hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan da kamu davası açıldığı halde Mahkemece hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suç yönünden mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Sanıklara yüklenen suçlardan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan ve 17.11.2014 tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunan ancak Mahkemece bu talebi hakkında herhangi bir karar verilmeyen şikayetçi adına vekilinin, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Kanun'un 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
    A) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyizi ile sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
    1. Sanıklar hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından açılan kamu davasında; sanık ...’in, ...’ı hiç görmediğini, ...’i ise şirketin hisse devri sırasında gördüğünü, kardeşi ...’in bu şirketin ortağı olduğunu, ...’in söylemesi üzerine hisseleri...’den formalite icabı devraldığını, düzenlenen belgelerden haberinin olmadığını savunması ve sanık ...’in şirket hisselerini 20.11.2011 tarihinde...’den aldığının anlaşılması karşısında; sanığın kardeşi ...’in CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, sanık ...’in şirket hisselerini devraldığı 20.11.2011 tarihinden sonra kanaat oluşturacak sayıda POS cihazı ile çekim yapılan kredi kartı sahiplerinin ve adlarına fatura düzenlenen mükelleflerin tespit edilerek CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılıp kendilerinden, kredi kartlarından yapılan çekimlerin hangi hukuki ilişkiye dayanarak yapıldığının, ticari ilişki sırasında kiminle muhatap olduklarının ve sanık ...’i tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra tüm deliller tartışılarak sanık ...’in hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile beraatine hükmedilmesi,
    2. 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, sanık ... hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından kamu davası açıldığı halde sanık hakkında iddianameye konu edilmeyen “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan hüküm kurulması,
    3. Sanık ... hakkında suçun sübutu halinde ve sanık ... hakkında kurulan hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin (sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen) BOZULMASINA, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara