Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5688 Esas 2022/2948 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada davacı, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlattığını ancak davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ve itirazın iptal edilmesi ile icra inkar tazminatı talep etti. Davalı ise atipik bir alım satım sözleşmesi olduğunu ve davacıya iade edilen ürünlerin bulunduğunu savundu. Mahkeme, yapılan araştırmalar sonucu iade edildiği ileri sürülen ürünlerin ispatlanamadığı ancak kabul edilen alacak kısmının olduğunu belirterek davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 405.392,65 TL asıl alacak, 17.159,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 422.552,42 TL yönünde devamına karar verdi. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulundu ancak istek reddedildi ve bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcı ve 709,50 TL para cezası takdiren Hazine'ye gelir kaydedilmesine karar verildi. Karar düzeltme istemi, HUMK 440. maddesinde sayılan halleri ihtiva etmediği için reddedildi. Karar düzeltme isteminden alınan bakiye karar düzeltme harcı ve takdiren verilen para cezası ise HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca ödendi.
Kanun Maddeleri:
HUMK 440. madde: \"Karar düzeltme talebinde bulunulabilecek haller\"
HUMK 442. madde: \"Karar düzeltmenin reddi\"
HUMK 442/3. madde: \"Karar düzeltmenin reddi halinde takdiren verilecek para cezası\"

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04.12.2019 gün ve 2019/453 - 2019/1306 sayılı kararı onayan Daire'nin 19.04.2021 gün ve 2020/4041 - 2021/3819 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin itiraz üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında atipik bir alım satım sözleşmesi olduğunu ve davacıya iade edilen ürünlerin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, SGK'ya yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar ile iade faturası altındaki imzası bulunan şahısların davacının SGK'lı çalışanı olmadığının tespit edildiği, söz konusu şahısların davacı çalışanı olup olmadığı hususunda zabıta araştırması yaptırıldığı, yapılan araştırmaya göre şahısların davacı çalışanı olduğuna yönelik bir tespitin yapılmadığı, dolayısıyla davalının iade ettiğini ileri sürdüğü 81.003,49 TL'lik ürünün iadesi hususunun ispatlanamadığı, bozmadan önce kabul edilmiş bulunan 324.389,16 TL'lik alacak kısmı ve iade edildiği ispatlanamayan 81.003,49 TL'lik ürün bedeli ile birlikte davacı asıl alacağının 405.292,65 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 405.392,65 TL asıl alacak, 17.159,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 422.552,42 TL yönünden devamına ve icra inkar tazminatına dair verilen hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.