Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4024 Esas 2012/6645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4024
Karar No: 2012/6645
Karar Tarihi: 13.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4024 Esas 2012/6645 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4024 E.  ,  2012/6645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacılar Vek.Av. ... ile davalı ... Vek.Av...."nın gelmiş, diğer davalılardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacılar vekili, asıl davada, davalı ... ile müvekkilleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin inşaata hiç başlamadığını, davacılara ait taşınmazı üçüncü kişilere satmaya kalkıştığını, birleşen davada ise yüklenici tarafından davalılara danışıklı satış yapıldığını ileri sürerek, 11.11.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, 19541 parsel sayılı taşınmazda davalı ve halefleri adına olan tapu kaydının iptali ile eşit olarak davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacılar ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak daha sonra davacıların paraya ihtiyaçlarının olması nedeniyle, tarafların arsaların satımı konusunda anlaştığını ve dava konusu taşınmazın müvekkiline satıldığını, müvekkilince tevhid edilen arsaların bir süre sonra üçüncü kişiye devredildiğini, satış tarihinden iki yıl sonra dava açan davacıların kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı... vekili, müvekkilinin, tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava değerinin düşük gösterildiğini, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını, hile iddiasının hak düşürücü sürede ileri sürülmediğini, ispat külfetinin davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davacıların, yüklenicinin istediği zamanda tapuyu vermeyi taahhüt ettikleri, sözleşmeden üç
    gün sonra davacıların taşınmazı yükleniciye sattığı, yüklenici üzerinde tapu kaydı bulunmadığından sözleşmenin, yüklenicinin kusuruyla imkansız hale geldiği ve feshinin gerektiği, davalıların danışıklı hareket ettikleri, kötü niyetli oldukları konusunda yeterli delil bulunmadığı, davalı-yüklenici ... haricindeki davalılarla davacılar arasında sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, birleşen davada, sözleşmenin feshi talebi ile, davalı Veysi Sevilgen hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali-tescil istemlerine ilişkindir. Davacı arsa sahipleri ile davalı-yüklenici ... arasında 11.11.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşmeye göre devri gereken arsa payının, yüklenicinin istediği zaman tapuda devri kararlaştırılmıştır. Nitekim, 14.11.2005 tarihinde sözleşme konusu parseller yükleniciye devredilmiş, bilahare, arsa sahiplerine ait taşınmaz 31.05.2006 tarihinde başka parsellerle tevhid edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, arsa sahibince yapılan pay devirlerinin kural olarak sözleşme gereği yapıldığı kabul edilir. Bunun aksini savunan yüklenicinin, savunmasını kanıtlaması gerekmektedir. Ne var ki, yüklenici, arsa sahipleri ile yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini veya sözleşme harici bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını kanıtlayamamıştır. Bu durumda, arsa sahibince yükleniciye yapılan taşınmaz devrinin sözleşme gereği yapıldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. O halde, davada sözleşmenin feshine karar verilmiş olmakla yüklenici tarafından davalı taşınmazın davacı arsa sahiplerine iade edilmesi gerekmektedir. Keza, yükleniciden taşınmazı devralan diğer davalılar..., ..."in de iyiniyetli olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Nitekim, müstekâr Yargıtay içtihatlarıyla ifade edildiği üzere arsa sahibince yükleniciye sözleşme gereği devredilen taşınmaz, bir nevi avans niteliğinde olup esasen yüklenici, tüm edimlerini yerine getirdiğinde mülkiyeti kazanabilecektir. Üçüncü kişiler ise hayatın olağan akışı gereği bu durumu bilmesi gereken kişilerdir.
    Bunun yanında, davacı arsa sahiplerinin âkidi ve taşınmazı devreden kişi olması nedeniyle yüklenici ve yükleniciyle aralarında rücu ilişkisi bulunan diğer davalılar ... ve son tapu maliki..."ın tapu iptali-tescil davasında taraf olarak bulunmaları gerekirken, bu hususlar nazara alınmaksızın davalılar ... ve ... yönünden taraf sıfatlarının bulunmadığı, davalı ... yönünden iyi niyetli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara