Esas No: 2020/7921
Karar No: 2022/2933
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7921 Esas 2022/2933 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7921 E. , 2022/2933 K.Özet:
Davacı şirket ayakkabılarını \"Nuhbeybi\" adıyla satarak mağazacılık yapmaktadır. Davalı ise İzmit'te \"İz Beybi\" adıyla çocuk ayakkabı mağazası açmış ve mağazasında çeşitli markaların ayakkabılarını satmaktadır. Davacı, davalının haksız yoldan \"Nuhbeybi\" adıyla mağazacılık faaliyetlerinde bulunduğunu iddia etmiş ve haksız rekabet tespiti, men'i, ref'i, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davalının ticari faaliyetlerini kendi adına tescilli markayı kullanarak yaptığı gerekçesiyle dava konusu eyleminin haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği ve dava reddedilmiştir. Davacı vekili istinaf ve temyiz başvurusunda bulunmuştur ancak her iki başvuru da reddedilmiştir. Kararda gözetilen hukuk kuralları HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372 maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.03.2019 tarih ve 2016/654 E- 2019/208 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.09.2020 tarih ve 2019/1869 E- 2020/904 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin ayakkabılarını “Nuhbeybi” adı ile satarak mağazacılık yaptığını, bu ibareyi içeren mağazalar açtığını, markasına ve işletmesine yaptığı yatırımla mağazacılık alanında “Nuhbeybi” mağazalarını tanınır ve tercih edilir hale getirmiş olduğunu, “Nuhbeybi” markasının 2007/07948 ve 2011/99523 no ile 35. sınıfta müvekkili şirket sahibi ve tek ortağı ... adına tescilli olduğunu, davalının İzmit’te “İz Beybi” adı ile çocuk ayakkabı mağazası açtığını, tabelasındaki “İZ" ibaresini bayrak ile sıkıca kapatarak, camekanında “Nuhbeybi” ibaresini kullanarak mağazasında çeşitli markaları taşıyan ayakkabılar satmakta olduğunu, davalının bu fiilinin Kocaeli Ticaret Mahkemesi’nin 2016/145 D. İş nolu tespit dosyası ile tespit edilmiş olduğunu, davalının, haksız yoldan “Nuhbeybi” adı ile mağazacılık faaliyetlerinde bulunduğunu, davalı eylemlerinin TTK. m.55/l/a/4 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı eylemini müvekkili maddi ve manevi olarak zarara uğrattığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti, men’i, ref ini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 2004/17547 no.lu “Nuhbeybi” markasının 25 ve 26. sınıflarda müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili adına tescilli marka ile üretim yapıp satma hakkı olduğunu, müvekkilin marka hakkına istinaden iş ürünlerinde “Nuhbeybi” ibaresini kullanmasının hukuka aykırılık olarak nitelendirilemeyeceğini, dava konusu “Nuhbeybi” markasının yanı sıra “İzbeybi” markasının da müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkil “İz beybi” markasını 35. sınıfta yer alan satış hizmetlerine uygun bir biçimde yalnızca fiziki olarak yürüttüğü satış hizmetlerinde kullanmasının markasal kullanım kapsamında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ticari faaliyetlerini hali hazırda Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka siciline kendi adına tescil edilmiş markayı kullanarak sürdürdüğü, davacı tarafından markanın hükümsüz kılınmasına ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı, davalı eyleminin haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği, haksız rekabet teşkil etmeyen davalı eylemleri nedeniyle davacının uğradığı zarara ilişkin dosyaya sunulmuş herhangi bir kanıt bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.