Esas No: 2012/5213
Karar No: 2012/6627
Karar Tarihi: 12.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5213 Esas 2012/6627 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak ve tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ile imzalanan 26.08.2003 tarihli düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılacak inşaatın iskan izninin davalı tarafından alınması gerektiğini, bugüne kadar iskan izninin alınamadığını, iskan alınamaması nedeniyle davacıların maddi zarara uğradığını ileri sürerek, iskan eksikliğinin davalı şirket tarafından tamamlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın tamamlanarak davacılara ait bölümlerin 10.04.2009 tarihinde teslim edildiğini, 29.12.2008 tarihinde iskan için müracaatın yapıldığını, iskan izninin alınmamasında davalının bir kusuru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar ve dosya kapsamına göre, iskan izninin alınamadığında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının ruhsat için müracaat ettiği, süreç devam ederken bu konuda eksikliğin tamamlanmasına icbar için adli yargıda karar verilemeyeceği ve davada hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK"nın 115. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesince davalının yükümlülüğünde olduğu ileri sürülen iskan ruhsatının davalı tarafından alınmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 26.08.2003 tarihli düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre iskan ruhsatı alınması davalı yükleniciye aittir. Sözleşme ile yüklenicinin işi eksiksiz olarak tamamlayarak iskan ruhsatı alınmış olarak arsa sahiplerine teslim edeceği kararlaştırılmıştır. İnşaatın fiilen tamamlandığı ve henüz iskan ruhsatı alınamadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece yüklenicinin iskan ruhsatı almak üzere belediyeye başvuruda bulunduğu, bu süreç tamamlanmadan ruhsatın alınmasına icbar yönünde adli yargıdan karar verilmesinin istenemeyeceği ve bu aşamada davacıların korunmaya değer hukuki yararlarının bulunmadığı ve bu itibarla HMK"nın 115. maddesine göre dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa ki, dosya içinde bulunan belediye encümen kararından, mevcut binanın imar mevzuatına aykırı yapıldığı ve bu nedenle hakkında yıkım kararı alındığı, para cezası tatbik edildiği anlaşılmaktadır. Böyle bir inşaat hakkında iskan izni alınması için adli yargı kararı verilemeyeceği açıktır. Hukukumuzda aynen ifa talebinde bulunmaya herhangi bir engel yoksa da, somut olayda, yüklenici, üzerine düşen tüm hususları yerine getirdiğini ve iskan izni alınmamasında herhangi bir kusuru bulunmadığını savunarak isteme karşı direnmiş bulunmaktadır.
Bu durumda; davacıların, yasalarımızda mevcut, aynen ifa dışındaki yollardan istifade ederek hak araması gerekirken, aynen ifa yoluyla hak aranması doğru olmamıştır. İzah edilen bu gerekçe ile davanın reddi gerekirken, davacıların hukuki yararları da bulunduğu halde aksine karar verilmesi hatalıdır.
O halde, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK" nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.