19. Hukuk Dairesi 2012/15283 E. , 2013/710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalılar ... ve ..."nın 1/2 hisse oranında maliki bulunduğu gayrimenkul üzerinde müvekkili şirket lehine 05.12.2006 tarihinden itibaren 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının müvekkili şirket tarafından peşin ödendiğini, intifa hakkı nedeniyle müvekkili şirketin kullanım hakkına sahip olduğu gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işleticiliğinin ... Marka ve logosu altında faaliyette bulunmak üzere diğer davalı ...’ne tevdi edildiğini, 12/03/2009 tarihinde Rekabet Kurulu"nun yayınladığı duyuru ile 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun, yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceğinin, 5 yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının belirtildiğini, bu duyuru sonrasında bayilik anlaşması ve protokollerin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığını ileri sürerek 818.394,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, bayilik sözleşmesinin ve intifa hakkı tesisinin halen yürürlükte olduğunu, sözleşmelerin feshi halinde dahi müvekkillerinin fesih yönünden hiç bir kusuru bulunmadığını, davacı şirketin yapmış olduğu tüm yatırımları sözleşme sona erdiğinde teslim etmeye hazır olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin devam ettiği, davalı şirketin halen davacıdan akaryakıt alımını sürdürdüğü, sözleşme sona ermeden sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşme devam ederken erken açılan bir davanın söz konusu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davalılar vekilinin temyizi, lehlerine eksik vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki akdin feshedilmediği ve geçerli olduğu gerekçesiyle verilen ret kararı esasa ilişkin nihai karar olup, buna göre yargılamada kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmolunması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.