Esas No: 2021/5811
Karar No: 2022/16523
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/5811 Esas 2022/16523 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/5811 E. , 2022/16523 K.Özet:
Sanıkların sahte fatura düzenleme ve defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından yargılandığı ceza davasında, şikayetçi kurum adına vekilinin sanıklar ... ve ...’e yüklenen suçtan doğrudan zarar görüp kamu davasına katılma hakkı bulunduğu halde şikayetçi adına vekilinin katılma talebi hakkında bir karar verilmediği belirlendi. Bu nedenle, katılan sıfatını alabilecek olan şikayetçi, yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip bu kanunların ilgili maddelerine göre sanıklar ... ve ... hakkındaki davaya katılan olarak kabul edildi. Kararın devamında, sanık ... hakkında sahte fatura düzenleme ve sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından verilen beraat hükümleriyle ilgili şikayetçi hazine vekilinin temyiz isteminin, usule uygun olarak talepte bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi. Sanık ... ve ...'ın 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin temyizinin incelenmesi sonucunda, suç tarihinin en son düzenlenen fatura tarihi olması ve en son matrahlı KDV beyannamesinin 2010 yılı Eylül ayında verilmesi nedeniyle suç tarihinin 2010 yılı Eylül ayı olduğu belirlendi. Ancak, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu nedenle sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2. ve 260/
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
...
...
...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2014 tarihli ve 2014/29646 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma“ suçlarından da dava açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suç yönünden mahallinde her zaman hüküm verilmesi mümkün görülmüş, mahkumiyet hükümlerini eksik vekalet ücretine hükmolunması nedeniyle temyiz eden şikayetçi vekilinin sanıklar ... ve ...’e yüklenen suçtan doğrudan zarar görüp kamu davasına katılma hakkı bulunduğu halde şikayetçi adına vekilinin katılma talebi hakkında bir karar verilmediği anlaşılmakla, katılan sıfatını alabilecek olan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Kanun'un 237/2. maddesi uyarınca sanıklar ... ve ... hakkındaki davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında “Sahte fatura düzenleme ve kullanma”, sanık ... hakkında “Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik şikayetçi hazine vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Şikayetçi hazine vekilinin 28.10.2014 tarihli dilekçe ile sanıklar ... ve ... hakkında açılan davalara ilişkin katılma talebinde bulunduğu, davadan ve duruşma gününden usulüne uygun biçimde haberdar edilmesine rağmen duruşmaya katılmadığı ve sanıklar ... ve ... hakkındaki davalara yönelik CMK'nin 237. maddesine uygun biçimde talepte bulunup katılan sıfatını almadığı, temyiz hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi kurum adına vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık ... ve ... hakkında “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi, sanık ... ve katılan vekilinin, sanık ... hakkında “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme”, sanık ... hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi ile sanık ...’nın temyizinin incelenmesinde;
Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin en son düzenlenen fatura tarihi olması, en son matrahlı KDV beyannamesinin 2010 yılı Eylül ayında verilmesi, Ba-Bs form analizi sonucuna göre 2010 takvim yılında düzenlendiği bildirilen faturaların da en son 2010 yılı Eylül ayında düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; suç tarihinin 2010 yılı Eylül ayı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen “sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekili, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.