Esas No: 2012/4098
Karar No: 2012/6617
Karar Tarihi: 12.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4098 Esas 2012/6617 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılar arasında akdolunan 28.11.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici davalıların, davacılara isabet eden üç adet daireyi süresinde teslim etmediği gibi, bir kısım imalatın eksik olduğunu ileri sürerek, üç daire için toplam 18.000,00 TL kira kaybı tazminatı,100.000,00 TL eksik ifa tazminatı ve sözleşmenin 12. maddesine aykırılıktan dolayı 9.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacılara verilmesini, dava konusu dairelerin davacılara teslimini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin yüklenici olarak üzerine düşen edimleri zamanında ifa ettiğini, davacılara ait dairelerin mevzuata uygun olarak inşa edilip, 2008 yılı Nisan ayında kullanıma hazır halde davacılara teslim edildiğini, hatta davacıların daireleri satışa çıkardığını, davanın kötüniyetle açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında akdolunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye düşen edimlerin davalı tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle, davacılara altı ay geç teslim edilen daireler nedeniyle yoksun kalınan kira alacağı 18.000,00 TL, dairelerdeki eksik işler bedeli olan 21.558,00 TL, ortak alanlarda yapılan eksik imalat nedeniyle 4.350,00 TL, sözleşmede belirtilen yüzölçümünden daha küçük daire yapılmış olması nedeniyle doğan gelir kaybı 27.000,00 TL"nin davalı taraftan tahsiline, davacılar aynen ifa talebinde bulunduğundan cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle, cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Yüklenici davalıların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini tam yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat (gelir kaybı) istemine ilişkin hükme yönelik temyize gelince;
Taraflar arasında akdolunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca, arsa sahibi olan davacılara ait dairelerin yüzölçümünün net 130 m² olacağı kararlaştırılmış olduğu halde, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda sözkonusu dairelerin net 104 m² olarak inşa edildiği tesbit edilmiştir.
Bilirkişi kurulunun 16.07.2010 havale tarihli ön raporunda, imar mevzuatı gereğince davalının temerrüdünden önce davacılara isabet eden dairelerin alanının net 130 m² olarak inşa edilmesine olanak bulunup bulunmadığının belediyeden sorulmak suretiyle tesbiti gerektiği görüşü bildirildiği halde, ek raporda gerekçe gösterilmeksizin bu görüşten ayrılarak davacılara ait dairelerin alanlarının sözleşmede belirtilen alandan daha küçük inşa edilmesinden dolayı yüklenici olan davalı tarafın sorumlu olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 96-108. maddelerinde borçların ödenmemesinin şartları ve sonuçları düzenlenmiştir. Vadesinde yerine getirilmeyen edimler için ifa mümkün ise temerrüt hükümleri uygulanacak, ifanın mümkün olmaması halinde imkansızlık hükümleri devreye girecektir. Borcun ifa edilmemesi durumunda borçlu kusursuzluğunu kanıtlayamaması halinde BK"nın 96. maddesine göre alacaklının uğramış olduğu zararları tazmin etmekle yükümlüdür; kusurunun bulunmaması durumunda ise BK"nın 117. maddesine göre borcundan kurtulacaktır. Karşılıklı taahhütleri ihtiva eden akitlerde ifa imkansızlığı halinde borçlu aldıklarını sebepsiz iktisap kurallarına göre iade etmekle yükümlüdür. (BK"nın 117/2 md.)
Bu durumda mahkemece, ilgili Belediye Başkanlığından, davacılara ait dairelerin net 130 m² olarak inşa edilemeyeceğinin imar planı kapsamında olanaksız bulunması olgusunun hangi tarihte gerçekleştiği tesbit edildikten sonra ifa imkansızlığının yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirilmesi, ifanın gerçekleşmemesinde davalı yüklenicilerin kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1 nolu bentte nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.