Esas No: 2020/7761
Karar No: 2022/2929
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7761 Esas 2022/2929 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7761 E. , 2022/2929 K.Özet:
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen bir davada, davalının müvekkilinin paket halinde kuru çay aldığı ve faturaları kabul etmediği, davalının ise faturaları kesmeye devam ettiği iddia edilerek, davalıdan 20.000 TL alacağın 31/12/2012 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili istenmiş ve mahkemece 132.352,50 TL alacak verilmiştir. Davalı vekili istinaf ederek, istinaf istemi esastan reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, davalının karşı alacağı olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle istinaf talebi reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın kanuna uygun olduğu sonucuna varılarak, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1, 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.03.2017 tarih ve 2014/449 E. - 2017/247 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.10.2020 tarih ve 2017/5756 E. - 2020/1701 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 07/01/2011 tarihli Diasa Fason İmalat Anlaşması gereğince kuru çay alım ve satışı hususunda anlaşmaya varıldığını, anlaşma uyarınca davalının müvekkilinden değişik tarihlerde paket halinde kuru çay aldığını, faturaların davalıya ulaştırıldığını, hesap mutabakatı istemelerine rağmen tarafların anlaşamadığını, bu arada davalının sözleşmede yer almayan faturalar kestiğini, bu faturaların müvekkilince kabul edilmediğini, ancak davalının buna rağmen bu faturaları müvekkilinin alacağından düştüğünü, 31/12/2012 tarihi itibariyle müvekkilinin binlerce liralık alacağı bulunmasına rağmen davalının ödeme yapmadığını, alacağı net olarak belirleyemediklerini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000.- TL'nin 31/12/2012'den itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece verilen kesin süre sonunda davacı vekilince verilen 09/04/2014 tarihli dilekçeyle alacağın 144.450,64 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların anlaşmalara uygun tanzim edildiğini, faturaların davacı tarafça kabul edildiğini, bu konuda teamül oluştuğunu, daha sonradan davacının kötüniyetli olarak bu faturaları defterine işlemediğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça düzenlenen faturaların taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtilen miktar farkı, fiyat farkı, kalite cezası adı altında düzenlenen faturaların dayanağını oluşturan belgelerin dosyaya sunulmadığı, davalı tarafa belgelerini sunması için süre verildiği, kesin süre içerisinde delillerin sunulmadığı, sunulmayan delil ve belgelerden ilgili tarafın vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, buna göre davalının alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 132.352,50 TL alacağın 31/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının kesin süre içerisinde bilirkişinin istediği mahiyetteki bilgi ve belgelerin sunmadığı, faturalar nedeniyle tedarikçilerden karşı alacaklarının oluşabilmesi için bu faturaların niye düzenlendiği ve dayanak bilgi ve belgelerin, varsa sözleşmelerin, analiz raporlarının ve sair ibraz edilip haklılıklarının kanıtlanması gerektiği, davalı tarafın davacıya düzenlediği faturalar nedeniyle karşı alacağı olduğu hususunu usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.780,75 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.