Esas No: 2012/4489
Karar No: 2012/6595
Karar Tarihi: 09.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4489 Esas 2012/6595 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı müflis ... A.Ş iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkili alacağının 4. sıraya, davalı bir kısım bankaların ve yine TMSF"ye devrolunan diğer bir kısım bankaların alacaklarının imtiyazlı alacak olarak üçüncü sıraya kaydedildiğini, oysa ki bankaların alacaklarının müflis şirkete kullandırılan kredilerden kaynaklandığını, diğer davalılar Vergi Dairesi Müdürlükleri ile ... alacaklarının da İİK"nın 206. maddesine göre bir öncelikleri bulunmadığını ileri sürerek, müflis şirket iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde davalıların sıraları değiştirilerek, 4. sıraya adi alacak olarak alınmalarına, bu sıradan serbest kalacak meblağdan müvekkilinin yararlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, 4389 sayılı Kanun"un15/3. maddesine göre fona intikal eden bankaların, bu bankaların hakim hissedarlarının ya da bu hissedarların ortağı bulunduğu şirketlerden olan alacakların imtiyazlı alacaklardan olduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun geçici 11. maddesi uyarınca 4389 sayılı Kanun"un bu hükümlerinin halen yürürlükte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...A.Ş. vekili, müvekkili bankanın tüm hisselerinin TMSF"ye ait olduğunu, bu itibarla 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 136. maddesi gereği alacaklarının imtiyazlı alacaklardan olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar, Tasfiye Halindeki ... A.Ş. vekilleri, müvekkilleri banka alacaklarının 4389 sayılı Kanun"un Ek 5. maddesi (12.12.2003 - 5020 S.K./27. md.) uyarınca 6183 Sayılı Kanun"un hükümlerine tabi olup imtiyazlı alacaklardan olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... Halindeki ,,,A.Ş. vekili, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı SGK vekili, müvekkili kurum alacaklarının 6183 sayılı Kanun"un 21. maddesi gereğince imtiyazlı alacaklardan olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Daireleri ve ... Müdürlüğü"nü temsilen Hazine vekili, alacaklarının İİK"nun 206. ve 6183 sayılı Kanun"un 21. maddeleri gereğince imtiyazlı alacaklardan olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveli kesinleşmeden 6183 Sayılı Kanun"un 21. maddesinde yapılan değişiklikle, amme alacaklarının imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206. maddesinin üçüncü sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulacağı hükmünün getirildiği, belirtilen yasal düzenlemenin sıra cetveli kesinleşmeyen uyuşmazlıklarda uygulanma gereğinin bulunduğu, sıra cetvelinin bu bakımdan usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, düzenlenen iflas sıra cetvelinde üçüncü sıraya alınan davalıların bu sıradan çıkarılarak dördüncü sıraya yerleştirilmeleri ve serbest kalan meblağdan dördüncü sırada yer alan davacının yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece tüm davalılar yönünden, 6183 sayılı Kanun"un 21. maddesinde yapılan değişikliğin sıra cetveli kesinleşmeden yürürlüğü girdiği, davalıların tamamının alacaklarının bu yasa kapsamında imtiyazlı alacaklardan olması nedeniyle sıra cetvelinde üçüncü sırada yer almalarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.2006 gün ve 19-649/661 E.K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, davalılar... T.A.O ve Tasfiye Halinde ... A.Ş."nin, Anayasa Mahkemesi’nin 06.11.2008 gün ve 2008/156 sayılı kararı ile iptal edilen 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun Ek 5. maddesinden yararlanmaları mümkün olmayıp, buna yakın bir içeriğe sahip bulunan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Geçici 13. maddesinden yararlanmaları ise ancak diğer alacaklıların muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmamak şartına bağlanmıştır. Somut olayda adı geçen bankalara sıra cetvelinde üçüncü sırada yer ayrılmakla, hem üçüncü sıradaki alacak paylarının düşmesi ve hem de dördüncü sıraya kalacak paranın azalması sonucu doğduğundan, davalı bankaların bu düzenlemeden yararlanmasına da yasal olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan durum karşısında, mahkemece davalı bankalar .... A.Ş., ... T.A.O., ve Tasfiye Halinde ...A.Ş."nin alacaklarının rüçhanlı sıraya yazılacak teminatlı alacaklardan olup olmadığı da belirlenerek, bu nitelikte bir alacak olmadıklarının tespiti halinde düzenlenen sıra cetvelinde imtiyazlı alacak olarak üçüncü sırada yer almalarının yasaya aykırı olduğu gözardı edilerek, adı geçen davalı bankalar yönünden de yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan