Esas No: 2021/12415
Karar No: 2022/16524
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12415 Esas 2022/16524 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/12415 E. , 2022/16524 K.Özet:
Sanıkların 2011-2012 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan yargılandıkları ancak beraat ve mahkumiyet hükümlerinin eksik incelemeyle verildiği, dolayısıyla yeniden değerlendirme gerektiği belirtilmiş. Sanık ... hakkında ölüm nedeniyle kamu davasının düşmesi gerektiği vurgulanmıştır. Suçların sübut halinde ise 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanunlar:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi
- 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
...
...
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 30.10.2014 tarihli ve 2014/31080 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan da dava açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suç yönünden mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...'in, beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında “2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davalarında; sanık ...’ın savunmasında, suça konu faturaları muhasebeci olan sanık ...’nin düzenlediğini, vekaletname verdiğini beyan etmesi, sanık ...’nin savunmasında, getirilen faturaları işlemekle yükümlü olduğunu, fatura düzenlemediğini belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) Sanık ...’un savunmasında geçen vekaletnamenin aslı ya da onaylı örneğinin sanıktan sorularak dosyaya celbedilmesi,
2) El konulan suça konu fatura asıllarının sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında düzenlenen karşıt inceleme raporları ile aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
4) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması, yasaya aykırı,
5) Sanık ...’in UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 02.09.2018 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekliliği,
6) Suçların sübutu halinde ise; hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.