Esas No: 2020/7690
Karar No: 2022/3105
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7690 Esas 2022/3105 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7690 E. , 2022/3105 K.Özet:
Davacı, davalı bankayla imzalanan kredi sözleşmesinde müşterek/müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu, ancak kefalet sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının kefalet imzasının bulunmadığı kredilerden sorumlu olmadığı gerekçesiyle kısmen kabul etmiş, davalı bankanın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi başvuruyu reddetmiştir. Temyiz istemi de reddedilmiştir. HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri yasaya uygun bulunarak karar onanmıştır. Kanun maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.05.2019 tarih ve 2014/632 E. - 2019/660 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.06.2020 tarih ve 2019/2524 E. - 2020/460 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı Nevzat Kuyumculuk Tekstil İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 01/09/2010 tarihli 150.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesinde davacının müşterek/müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu ancak söz konusu kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin kapatıldığını, bu sözleşmeden sonra dava dışı şirket ile davalı banka arasında 25/05/2012 tarihli 1.000.000.-TL bedelli kredi sözleşmesi imzalandığını, o sözleşmede ve sonraki tarihli diğer sözleşmelerde davacının kefalet imzasının bulunmadığını, 1.000.000.-TL bedelli kredi sözleşmesinde kefalet imzası bulunan kefiller ile birlikte kendisi hakkında 150.000.-TL kefalet limiti ile sınırlı olarak icra takibi başlatıldığını, imzalamış olduğu kredi sözleşmesinin kapatılmış olması nedeniyle kefalet sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davacının kredi sözleşmelerinden ve icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkil banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin süresiz olduğunu, sözleşme limiti dahilinde borçlu şirkete kredi kullandırılmasının mümkün olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller, dosya kapsamı ve benimsenen 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının icra takibine konu 01.09.2010, 25.05.2012 ve 04.07.2012 tarihli sözleşmelerden sadece 01/09/2010 tarihli genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığı, 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda davacının kefalet imzasına dayalı genel kredi sözleşmesine istinaden dost hesap üzerinden, rotatif ve taksitli kobi kredileri kullandırıldığı, keşideli çek karnesi verildiği, kullandırılan rotatif ve taksitli Kobi kredilerin tamamen tahsil ve tasfiye olunduğu belirtildiğinden, diğer bilirkişi raporlarındaki, sonraki tarihli kredi sözleşmelerinin ilk kredi sözleşmesinin devamı olduğu yönündeki tespitlere itibar edilmediği, davacının kefalet imzasının bulunmadığı kredilerden sorumlu olmadığı, ilk kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin sadece 429,52 TL’sinin ödenmediği, 01.10.2013 hesap kat tarihi itibariyle davacının asıl alacak olarak bu miktardan sorumlu olduğu, takip tarihine kadar işleyen faizler ile takip tarihinden dava tarihine kadar işleyen faizler de eklendiğinde dava tarihi itibarı ile davacının davalıya 2.134,46 TL tutarında borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının, İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12203 sayılı takip dosyasına istinaden davalıya 147.865,54 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacının kefalet imzasına dayalı genel kredi sözleşmesine istinaden dost hesap üzerinden, rotatif ve taksitli kobi kredilerinin kullandırıldığı, davaya konu diğer kredilerin ise kullandırma tarihleri itibariyle davacının imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesine istinaden kullandırıldığı, davacının, kefili olduğu ve daha sonra limitleri arttırılan 01/09/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak dava tarihi itibariyle 2.134,46 TL borçlu bulunduğu, davalı banka ile dava dışı şirket arasında arasında 25/05/2012 tarihli 1.000,000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi, 04/07/2012 tarihli 1.000,000 TL bedelli kefalet sözleşmesi ve 28.01.2013 tarihli kobi kart üyelik sözleşmesi akdedildiği, yeni sözleşme imzalandıktan sonra tekrar kredi kullandırıldırıldığı, davacı ...'nin diğer sözleşmelerde müşterek borçlu ya da kefil sıfatı ile herhangi bir imzasının bulunmadığı, dolayısıyla davalının imzasının bulunduğu 01/09/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklı 2.134,46 TL dışındaki borçtan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.684,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.