Esas No: 2012/4533
Karar No: 2012/6565
Karar Tarihi: 08.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4533 Esas 2012/6565 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, üyesi olduğu davalı kooperatifin 01.08.2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihracına karar verildiğini, üyelikten ihraç kararının yönetim kurulunun teklifi ile genel kurul tarafından verilebileceğini ileri sürerek, söz konusu yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptali ile üyelik haklarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; dava devam ederken 26.06.2011 tarihli genel kurulda üyelikten ihracına karar verilmiş olması nedeniyle bu kez genel kurulda alınmış olan ihraç kararının iptalini talep ettiğini belirtmiştir.
Davalı kooperatif temsilcisi, anasözleşme hükümlerine göre, ihraca ilişkin yönetim kurulu kararı, genel kurulda görüşülmeden, ihraç kararının iptali istemiyle dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif anasözleşmesine göre yönetim kurulunun, üyenin ihracına karar veremeyeceği, bu konuda genel kurula teklifte bulunabileceği, bu nedenle yönetim kurulunca ihraç kararının geçersiz olduğu, 26.06.2011 tarihli genel kurulda davacının ihracına karar verilmiş ise de bu kararın, davanın açılmasından sonra alındığı, görülmekte olan davada değerlendirilemeyeceği gerekçeleriyle, yönetim kurulunca verilen ihraç kararının iptaline ve davacının dava tarihi itibariyle kooperatif üyesi olduğunun tespitine; genel kurulda verilen ihraç kararının iptali talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ile davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
1-)Davacının temyiz itirazları yönünden;
Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16 ncı maddesinin 1, 2, 3, 4. fıkralarında, "Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defteri de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir.
Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ etterilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir." hükmüne yer verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/3 ncü maddesine uygun olarak davalı kooperatifin anasözleşmesinin 22 inci maddesinin 4 ncü ve 5 nci fıkralarında, ihraca ilişkin tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortağın üç aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceği, üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye itiraz edilmezse yönetim kurulunun ihraç kararının kesinleşeceği düzenlemesine de yer verilmiştir. Aynı Kanunu"nun 16/2 nci maddesinde ise, "ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir." hükmü düzenlenmiştir. Anasözleşmenin 35/J bendinde, yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararlarını inceleyip, onaylamak veya onaylamamak görevinin genel kurulca yönetime devredilemeyeceği öngörülmüş olup, bu maddede ve genel kurulun devredemeyeceği belirtilen yetkilere ilişkin 34. maddede ihraç kararlarını almak yetkisinin yönetime devredilemeyeceği öngörülmüş değildir. Anasözleşmenin 59/L bendinde ise, kanun ve anasözleşmedeki ortaklık hak ve ödevlerini yerine getirmeyen ortaklar hakkında karar alarak durumu genel kurulun onayına sunmak görevi, yönetim kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. Tüm bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde davalı kooperatifin yönetim kurulunca da çıkarma kararı verilebileceği sonucuna varılmalıdır. Davacı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/3 ncü ve anasözleşmenin 22/5 nci maddelerinde yazılı seçeneklerden biri olan dava yolunu tercih ederek, işbu davayı açmıştır.
Davalı kooperatifin, bu davanın açılmasından sonra yapılan 06.06.2011 tarihli genel kurulunda, davacı ve diğer arkadaşlarının ihracına ilişkin gündem maddesi görüşülerek, davacı ve bir kısım arkadaşlarının ihracına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve bir kısım arkadaşları, ihraç kararını mahkemeye intikal ettirdiklerinden bahisle karara şerh koydurmuşlardır. Anılan bu genel kurul kararından sonra 17.01.2012 tarihli duruşmada beyanı alınan davacı, davalı kooperatif genel kurulunca hakkında verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin davada, davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine, davanın açıldığı tarihten sonra genel kurul kararı ile davacının ihracına ilişkin karar alındığından bahisle ihraç kararının iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Oysa, süresi içinde bu dava açılmış olup, davacı genel kurula itiraz yoluna başvurmamıştır. Yönetim kurulu haklarında ihraç kararı alınan ortakların durumunun görüşülmesini kendiğinden gündeme almış olup 26.06.2011 tarihli genel kurulda bu konu görüşülmüş ve davacı hakkındaki ihraç kararı onaylanmıştır.
Davacının hukuki durumu, yukarıda belirtilen yasa ve anasözleşme hükümlerindeki düzenlemeye tamamen uymamaktadır. Ne var ki, ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararı da bulunmaktadır. Dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla,
artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır.
Bu durumda, mahkemece, davacının genel kurulda onaylanan ihracına ilişkin anılan yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 27 nci ve anasözleşmenin 21/b ve c maddeleri hükümleri uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dava açma süreleri yönünden davacının durumunu haksız yere ağırlaştıracak şekilde yazılı gerekçe ile genel kurul kararının iptali isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.