Esas No: 2012/3717
Karar No: 2012/6564
Karar Tarihi: 08.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3717 Esas 2012/6564 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen ve asıl davada davalı ... yönüden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalılar vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, müvekkili ile asıl ve birleşen davalarda davalıların, asıl ve birleşen davalarda davalı ...’un taşınmazına 12 adet bağımsız bölümün yapılması, bu bağımsız bölümlerden 4 adedinin davalı ...’a aidiyeti, kalanının davacı ile davalılardan ... dışındakilere verilmesi hususunda anlaştıklarını, en başta sözleşmenin sözlü olarak yapıldığını, sonrasında 26.01.2001 tarihinde noterde sözleşme imzaladıklarını, 09.08.2002 tarihli sözleşme ile 2. bodrum katta bulunan 13 nolu kapıcı dairesinin davacıya peşin satıldığı, bu daire üzerinde diğer yüklenicilerin hakkının bulunmadığı yönünde karar alındığını, bu daire karşılığında aidat ve proje bedelini ödediğini, tüm bunlara rağmen yasal engel nedeniyle dairenin tapusunun tarafına verilmediğini, bu nedenlerle de davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek, asıl ve birleşen davalarda anılan bağımsız bölümün tapusunun verilmesi bakımından ferağa icbara, olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, asıl davada yapılan ıslahla tazminat istemini 32.143,00 TL’na çıkartmıştır.
... dışındaki davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davalılardan ...’un davalardan önce öldüğü, davaya konu edilen bağımsız bölümün % 70 oranında, diğer bağımsız bölümlerin ise tamamlandığı, davacı ile davalılardan ... dışındakiler arasındaki ilişkinin adi ortaklık mahiyetinde olduğu, davacının dava konusu edilen bağımsız bölüm bedelini ödediği, davaya konu bağımsız bölümün davacı adına tescil edilmeyeceğinin davalılarca bilindiği, adi ortaklıkta ortakların kar ve zararlarının eşit olduğu, davacı dışındaki diğer ortakların davacının mağduriyetini karşılaması gerektiği, davaya konu edilen bağımsız bölümün rayiç değerinin 29.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, birleşen davanın reddine, asıl davanın ise kısmen kabulü ile 29.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir
Kararı, asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı ferağa icbar, olmaması halinde tazminat istemlerine ilişkindir.
Asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekili, asıl davada davacının yapması gereken ödemeleri tam yapmadığı, birleşen davada ise vekalet ücreti yönünden, mahal mahkeme kararını anılan konulara hasren temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki tüm sözleşmeler ve sebepsiz zenginleşme hükümleri nazara alınarak, davacının taahhüt ettiği ödemeleri yerine getirip getirmediği, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile saptama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu lazimeye uyulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3)Mahkemece, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, davada vekille temsil edilen birleşen davanın davalıları yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Mahkemece birleşen davanın reddine dair verilen kararın niteliğine ve gerekçesine göre davalılar yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle, asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.