Esas No: 2020/4866
Karar No: 2022/3118
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4866 Esas 2022/3118 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/4866 E. , 2022/3118 K.Özet:
Davacı banka ile davalı Tumalar İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. arasında yapılan genel kredi sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalıların itirazını iptali talebine ilişkin davada, Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi davacı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Mahkeme, davacı bankanın asıl borçludan teminat mektubunun iadesini veya bedelinin bankaya depo edilmesini isteme hakkının olduğunu ancak asıl borçlu lehine ipotek verilmiş olması nedeniyle depo talebinde bulunamayacağı, müteselsil kefiller yönünden ise depo sorumluluğuna dair özel bir düzenleme bulunmadığı için depo isteminin reddedilmesi gerektiğine hükmetti. Kararın sonucunda temyiz istemi reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onandı. İlgili kanun maddeleri; Türk Medeni Kanunu'nun 112, İcra ve İflas Kanunu'nun 45/1 ve 618, Cheque Law'nun 26 ve 27, Bankalar Kanunu'nun 50, Ticaret Kanunu'nun 492'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.02.2018 tarih ve 2016/496 E. - 2018/98 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 31.01.2019 tarih ve 2018/927 E- 2019/109 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Tumalar İnş. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında muhtelif tarihli ve bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, diğer borçluların da söz konusu sözleşmeleri müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzaladıklarını, krediden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2016/561 sayılı dosyasında davalılar aleyhine başlatılan takibe davalıların itirazının iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalılar hakkında davacı banka tarafından Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2015/28525 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, toplam 8 adet taşınmaz üzerindeki ipotek toplamının borcu ödemeye yettiğini, İİK’in 45/1 md. gereği davanın reddi gerektiğini, davalıların icra dosyalarına konu edilen alacak miktarı kadar davacı bankaya borçlarının olmadığını, davalıların bankaya verdikleri kefalet beyanlarının hukuka aykırı olduğunu, geçerli bir kefalet ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl borçlu Tumalar İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’nin bankaya olan borçlarının teminatı olarak, 8 adet taşınmaza çeşitli derece ve limitlerle verilmiş ipoteklerin toplam limitinin 1.921.000,00 TL olduğu ve hem nakdi hem de gayrinakdi alacağı karşıladığı, asıl borçlu şirket aleyhine yapılan ilamsız takibe konu borç tutarı toplam ipotek limitinin altında olduğundan asıl borçlu hakkında İİK’in 45. md. kapsamında öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiği gerekçesiyle Tumalar İnş. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın reddine; gayrinakdi alacakla ilgili depo talebinde bulunulmuş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun son kararları gözetilerek bu yöndeki istemin yerinde görülmediğine, kefiller yönünden takip tarihi itibariyle toplam 631.316,12 TL’ye vaki itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %35 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle nakdi alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının Tumalar Ltd. Şti. dışındaki diğer davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin ödeme tarihinden itibaren faizi ve BSMV’siyle birlikte davalı kefillerden tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacı banka ile davalı asıl borçlu Tumalar inşaat ve Ticaret Ltd. Şti. arasında 4.000.000,00 TL bedelli, 12/09/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, kat ihtarının 26/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 30/11/2015 tarihi itibariyle davalıların temerrüde düştüğü takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketin ve kefil olan diğer davalıların 617.921,63 TL asıl alacak 13.394,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 631.316,12 TL borcu bulunduğu, asıl borçlu şirket aleyhine yapılan ilamsız takibe konu borç tutarı toplam ipotek limitinin altında olduğundan asıl borçlu hakkında İİK’nın 45. md. kapsamında öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğinden Tumalar İnş. aleyhine açılan davanın reddine yönelik verilen İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, Hukuk Genel Kurulu'nun 06/11/2018 tarih, 2018/19-689 Esas, 2018/1624 Karar sayılı kararına ve yasal düzenlemelere göre, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle 1.046.000,00 TL; istinaf başvuru dilekçesinde ise halen 167.500,00 TL'lik meri teminat mektubu riski bulunduğundan bahisle depo isteminin devam ettiği, 12/09/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin 31. ve 32. maddelerine göre, davacı bankanın davalı şirket lehine vermiş olduğu teminat mektubunun iadesini veya bedelinin bankaya depo edilmesini asıl borçlu olan davalı Tumalar İnşaat ve Tic. Ltd. Şti.'nden isteme hakkının olduğu, ancak, asıl borçlu şirket lehine 8 adet taşınmazın ipotek verildiği, 1.921.000,00 TL ipotek bedeli asıl borçlu şirketin nakdi ve gayrinakdi riskini fazlasıyla karşıladığından davacı bankanın asıl borçlu şirketten depo talebinde bulunamayacağı, kredi sözleşmesinde müteselsil kefil diğer davalıların gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğuna dair özel bir düzenleme bulunmadığı gibi henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceğinden davalı müteselsil kefiller yönünden depo isteminin reddi gerektiğinden ilk derece mahkemesince bu yönde verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle alacaklı tarafından başlatılan icra takibine konu nakdi ve gayrinakdi alacaklar ile bunların faizine yönelik borçluların itirazını iptali talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 36,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.