Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19070 Esas 2022/10552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19070
Karar No: 2022/10552
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19070 Esas 2022/10552 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/19070 E.  ,  2022/10552 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/144 esas, 2018/923 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/11/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 28/11/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2018 tarihli ve 2018/4063 soruşturma, 2018/1385 esas, 2018/1006 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önceden kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
    2- Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 30/11/2018 tarihli ve 2018/144 esas, 2018/923 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3- Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/633 esas, 2017/416 sayılı dosyasının incelenmesinde;
    a-) Sanık hakkında, 28/04/2017 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 03/05/2017 tarihli ve 2017/13036 soruşturma, 2017/4090 esas, 2017/705 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
    b-) Yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/291 esas, 2017/221 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 06/09/2017 tarihinde kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/144
    esas, 2018/923 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da kabul edildiği üzere, sanık hakkında
    daha önceden verilen Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 19/07/2017 tarihli kararının 06/09/2017 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli kararına konu 28/11/2017 tarihli suçun, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince “ihlal” niteliğinde olup olmadığı hususu ile buna bağlı olarak da hükmün açıklanıp açıklanmayacağının ilk suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, her iki suça ilişkin birlikte inceleme yapılarak delillerin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/144 esas, 2018/923 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 28/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/144 esas, 2018/923 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun;
    a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
    b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılmış olan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda suçun “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
    Sanık hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan dolayı açılan davada, yapılan kovuşturma sonucunda sanığın sabit olan eyleminin "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğunun anlaşılması durumunda, suç vasfındaki değişiklik nedeniyle mahkemece 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın
    191/8. maddesi uyarınca, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan hüküm kurulma aşamasına gelindiğinde; öncelikle, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti gerektiğinden; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının,
    varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının denetim süresi içinde işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilmiş ve infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
    1) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve yargılama konusu olan suç, bu erteleme kararının ihlali niteliğinde görülüyorsa, düşme kararı verilerek Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulması,
    2) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle;
    a) 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı yoksa,
    b) Ya da 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturma sonuçlanmış ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmişse,
    c) Ya da 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturması devam ediyorsa, verilecek hüküm inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılmasından sonra, önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilecek olursa,
    Mahkûmiyetle sonuçlanmayan yukarıdaki (b) ve (c) bentlerine giren durumlarda da önceki suç nedeniyle TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı yok hükmünde sayılacağından, sanık hakkında, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesindeki şartlar dikkate alınmaksızın, hükmün geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olup, Kanunun amir hükmü olduğu için sanığın önceki hükümlülükleri bu maddenin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191/8. maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK'nın 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”, karar verilmesi,
    3) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle;
    a) 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve yargılama konusu olan suç, bu erteleme kararının ihlali niteliğinde değilse, ayrıca önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmişse;
    b) Ya da 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturması devam ediyorsa, verilecek hüküm inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılmasından sonra, önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilecek olursa,
    Bu suç doğrudan soruşturulması ve kovuşturulması gereken bir suç olacağından yargılamaya devam edilerek, suç tarihi itibarıyla, 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekmektedir.
    Tüm bu bilgiler ışığında;
    Somut olayda, sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki 15/06/2015 tarihli suç nedeniyle Denizli Cumhuriyet Başsavcığınca 27/04/2016 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, yükümlülüklerine uygun davranmaması nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak 03/03/2017 tarihli iddianame ile Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2017/354 esas, 2018/334 sayılı kararı ile
    sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
    Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/633 esas, 2017/416 sayılı dosyasının incelenmesinde ise;
    Sanık hakkında, 28/04/2017 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 03/05/2017 tarihli ve 2017/13036 soruşturma, 2017/4090 esas, 2017/705 sayılı iddianamesi ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/291 esas, 2017/221 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 06/09/2017 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmıştır.
    Bu durumda, sanığın 28/04/2017 tarihli eylemi, erteleme kararının ihlali nedeniyle 03/03/2017 tarihli iddianame ile Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldıktan sonra işlendiğinden ve Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesince mahkûmiyet kararı verildiğinden, 28/04/2017 tarihli suç doğrudan soruşturulması ve kovuşturulması gereken bir suç olacağından yargılamaya devam edilerek, suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceğinden, Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesince TCK’nın 191/8. maddesine göre değil, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, nitekim, Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesince de, gerekçede sanık hakkında daha önce TCK’nın 191/1-2-3-4-5. maddelerinin uygulandığı, sanığın ileride suç işlemeyeceği kanaati oluştuğu belirtilmek suretiyle CMK’nın 231. maddesindeki genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anlaşılmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, sanık hakkında daha önceden Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/291 esas, 2017/221 sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5237 sayılı TCK’nın 191/8. maddesi uyarınca verilmediği, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki genel hükümlere göre verildiği, bu nedenle incelemeye konu 28/11/2017 tarihli eylemin kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiğinin söylenemeyeceği, olayda 6545 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, mahkemenin mahkûmiyet kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/144 esas, 2018/923 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 20/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara