Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5268 Esas 2022/6693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5268
Karar No: 2022/6693
Karar Tarihi: 08.09.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5268 Esas 2022/6693 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar, katılan kişiye yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, son, 62 maddeleri gereğince ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum edildi. Mahkemenin kararı, sanık müdafii tarafından temyiz edildi. Temyiz incelemesinde, hükümle ilgili yapılan eleştiriler dışında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle hükümler düzeltildi. Ancak, bozma ilamı öncesinde sanıkların neticeten “ayrı ayrı 3'er yıl” hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu nedenle kazanılmış haklar saklı tutulması gerektiği göz ardı edilerek, bozma ilamından sonra sanıkların neticeten “ayrı ayrı 4'er yıl 2'şer ay” hapis cezası ile cezalandırılması suretiyle fazla cezalar tayin edildiği ve kazanılmış hakların ihlal edildiği belirtildi. Bu sebeple hükümler, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozuldu. Ancak, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasına TCK’nin 62. maddesi uygulandığı \"4\" numaralı fıkrasından sonra kazanılmış hakları saklı tutulacak şekilde eklem yapılması suretiyle hüküm düzeltildi ve onandı. Kanun maddeleri: T
1. Ceza Dairesi         2022/5268 E.  ,  2022/6693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
    HÜKÜMLER : Sanıkların, katılana yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, son, 62 maddeleri gereğince ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde TCK'nin 86/1. maddesine göre temel ceza belirlendikten sonra, TCK'nin 86/3-e maddesine göre yarı oranında artırım yapılması ve belirlenen cezada TCK'nin 87/1-d maddesine göre bir kat artırım yapıldıktan sonra cezanın beş yılın altında kalması halinde TCK'nin 87/1-son maddesine göre beş yıl hapis cezasına çıkarılması gerektiği gözetilmeden, TCK'nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırım uygulanmadan doğrudan TCK'nin 87/1-son maddesi uyarınca beş yıl hapis cezasına hükmedilmesi, sonuç ceza doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların, katılana yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebeplerinin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, sanıkların savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma ilamına uyularak verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin eksik incelemeye, sanıkların suçu işlediğine dair delil olmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
    Ancak,
    Bozma ilamı öncesi verilen hükümde, sanıkların neticeten “ ayrı ayrı 3'er yıl ” hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan hükümlerin yalnızca sanıklar ve müdafiileri tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunulmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakları saklı tutularak hükümlerin bozulduğu gözardı edilerek, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada sanıkların neticeten “ ayrı ayrı 4'er yıl 2'şer ay” hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla cezalar tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında yer alan TCK’nin 62. maddesinin uygulandığı "4" numaralı fıkrasından sonra gelmek üzere “Ancak ilk hüküm yalnızca sanıklar ve müdafiileri tarafından temyiz edilmiş olup, aleyhe temyiz bulunmadığından ve bu durum sanıklar lehine 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereği kazanılmış hak oluşturduğundan, sanıkların sonuç olarak ayrı ayrı 3'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara