Resmi belgede sahtecilik - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8211 Esas 2016/4838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8211
Karar No: 2016/4838
Karar Tarihi: 31.05.2016

Resmi belgede sahtecilik - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8211 Esas 2016/4838 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/8211 E.  ,  2016/4838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Sanığın, “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca, sanık hakkında mahkemece doğrudan hükmedilen 1.500 TL adli para cezasına dair hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
    II- “Resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    1- Sanığın, ...adına düzenlenen Uluslararası evlilik cüzdanında bulunan fotoğrafları değiştirmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, olay tarihinde kolluk görevlilerince şüphe üzerine durdurulan sanığın ...adına tanzim olunmuş sürücü belgesini ibraz ettiği, bu belgenin sahteliğinden şüphe edilmesi üzerine sanığın gerçek isminin ... olduğunu belirttiği, gerekli işlemlerin yapılması amacıyla emniyet müdürlüğüne götürülen sanığın salıverileceği sırada kendisini sanığın kardeşi olarak tanıtan erkek bir şahsın suça konu evlilik cüzdanını getirip görevlilere teslim ettiği, bu belgede bulunan bilgiler ile sanığın verdiği bilgilerin uyuşmaması üzerine sanığın bu kez gerçek isminin ... ve belgede bulunan bilgilerin kardeşi ..."e ait olduğunu söylediği, kolluk görevlilerince evlilik cüzdanı üzerinde yapılan incelemede fotoğrafların yeni yapıştırıldığı, yapıştırıcının halen kurumamış, imza ve mühür izlerinin de farklı olduğunun tespit edilmesi, sanığın; gözaltında bulunduğu sırada arkadaşı olan.."ın kardeşi ..."e ait evlilik cüzdanını evinden alıp üzerinde kendi fotoğrafını yapıştırdığını ve bu hali ile cüzdanı getirip emniyete bıraktığını, bu olayla bir ilgisinin bulunmadığını, suçlamaları kabul etmediğini savunması ve 09.12.2006 tarihli ekspertiz raporuna göre de; suça konu belgede ... isimli şahsa ait gözüken mevcut fotoğrafın, daha önce aynı yerdeki fotoğrafın sökülmesinden sonra yapıştırılmış olduğunun belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yervermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, sanığın gözaltında bulunduğu sırada suça konu tahrif edilmiş belgeyi getirip emniyet müdürlüğüne teslim eden kişinin kim olduğunun araştırılması, adı geçen ... ile suça konu belge sahibi ..."ün tanık olarak dinlenilmesi, gerektiğinde 27.11.2006 tarihli olay tutanağını düzenleyen görevlilerin beyanlarına başvurulması, başka bir şahıs tarafından getirilen ve üzerindeki fotoğraf değişikliğinin yeni yapıldığı anlaşılan suça konu belge üzerindeki sahtecilik eyleminin gözaltında bulunan sanık tarafından ne şekilde gerçekleştirildiğinin karar yerinde tartışılması ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte evlilik cüzdanı aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi ve denetime imkan verecek şekilde aslının dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı tekerrüre esas 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmiş olan sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK"nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi ve aynı yasanın 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmaması,
    b- 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "TCK"nun 51/7 madde gereğince hükümlülün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamının infaz kurumunda çektirilmesine " karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
    c- Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşmiş kararlarında açıklandığı üzere yasalarda yer alan hükümler uygulanırken gösterilen gerekçelerde çelişkiye, zaafiyete düşülmemesi gerekir. Buna göre geçmişi ile fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları gözetilerek hakkında takdiri indirim uygulanan, pişmanlık göstermesi nedeni ile bir daha suç işlemeyeceği konusunda kanaat hasıl olduğu belirtilip cezası ertelenen sanık hakkında, “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığından” bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle gerekçede çelişkiye düşülmesi,
    d- Hapis cezasına mahkumiyetinin yasal sonucu olarak TCK"nun 53. maddesinin uygulanmaması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/4 maddesi uyarıncı kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 31.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara