Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/5176 Esas 2022/16658 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5176
Karar No: 2022/16658
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/5176 Esas 2022/16658 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2022/5176 E.  ,  2022/16658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ HÜKÜM TARİHİ : 03.06.2015
    ...
    ...
    ...
    ...

    5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8. maddesindeki; "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/33 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." şeklindeki yasal düzenleme karşısında; temyiz isteğinin konusunu oluşturan Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2015 tarihli, 2013/319 Esas ve 2015/305 Karar sayılı hükmünün tarihi Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı tarih olan 20.07.2016 tarihinden önce olup, hükmün temyiz kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmakla; sanığın aşamalarda vermiş olduğu temyiz mahiyetindeki dilekçelerine istinaden Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli, 2013/319 Esas ve 2015/305 Karar sayılı "temyiz isteminin reddi mahiyetinde" kabul edilen ek kararı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin vermiş olduğu 19.04.2018 tarihli, 2018/2226 Esas ve 2018/1965 Karar sayılı karar ile aynı esas ve karar sayılı 16.02.2022 tarihli kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu kararlar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinin ''kendisine tebligat yapılacak kimseler gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' şeklinde düzenlendiği,
    Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik' in 30/1. maddesinin ''adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.'' şeklinde düzenlendiği,
    Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sanık ...'ün yokluğunda verilen hükme ilişkin tebligat parçasında, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama nedeni ve bilgi veren ve haber verilen komşunun isim ve imzası yer almadığı gibi, imzadan çekinme nedeninin de belirtilmediği, bu sebeplerle tebliğin usulsüz olduğu ve mahkemece yapılan hükmü kesinleştirme işleminin usule uygun olmadığı, ancak; Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre "tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır" hükmü uyarınca sanığın ilgili kararı, bu suç nedeniyle hükümlü olarak 02.09.2015 tarihinde cezanın infazına başlanması üzerine öğrendiği ve sanık tarafından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 17.08.2017 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi mahiyetinde kabul edilen Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ek kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, sonucu itibariyle doğru olan ek kararın ONANMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara