Esas No: 2019/1354
Karar No: 2022/16637
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1354 Esas 2022/16637 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/1354 E. , 2022/16637 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme ile defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından dava açıldığı ve bu suçlar için kanunda öngörülen ceza türü ve üst sınırına göre olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği tespit edilerek kamu davalarının düşürülmesine karar verildiği belirtilmiş. Ayrıca, 2010 yılına ait defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünde hüküm fıkrasıyla gerekçe bölümü arasında karışıklık olduğu ve lehe Kanun'u tespit ederek yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiş.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesi
- 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri
- 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nin 321. ve 322. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte belge düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜMLER : ...,...,...
...
...
1)Ana dosyada 2010 takvim yılında sahte belge düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne; birleşen Kocaeli 4.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/730 Esas sayılı dosyasında 2011 takvim yılında sahte belge düzenleme ile defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından verilen kamu davasının reddi hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelemesinde;
Kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği nazara alındığında; dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, temyize konu ana dosyada sanık hakkında "2010 takvim yılında sahte belge düzenleme" ve "2010 yılına ait defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçlarından dava açıldığı, mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan birleşen Kocaeli 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/730 Esas sayılı dosyasında sanık hakkında "2011 takvim yılında sahte belge düzenleme" ve "2011 takvim yılına ait defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçlarından dava açıldığı, bu nedenle mükerrer kabul edilen birleşen dosya ile işbu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmakla, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı ise de, zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun kabul edilmesi karşısında;
Sanığa yüklenen "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte belge düzenleme" ve "2011 takvim yılına ait Defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 2010 takvim yılında sahte belge düzenleme suçu yönünden ana dosyada 11.10.2012; 2011 takvim yılında sahte belge düzenleme ile defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçları yönünden birleşen dosyada 11.12.2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2)2010 takvim yılına ait defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisi ve vekalet ücreti ile sınırlı katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
a)Hükmün gerekçe bölümünde “...sanığın vergi dairesi başkanığı tarafından kendisinden talep edildiği halde usulüne uygun olarak defter ve belgelerini vergi dairesine ibraz etmediği... sanığın 2011 yılı dönemine ilişkin olarak açılan davada mahkumiyetine karar verildiği" denilip defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçuna yer verilmesi, hüküm fıkrasında ise 2011 takvim yılında sahte belge düzenleme suçundan hüküm kurulması suretiyle hükmün karıştırılması,
b)Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md.Y.
...