Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/5999 Esas 2022/16969 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan mühür bozma suçundan sanık hakkında 3000 TL adli para cezasına hükmedildi. Ancak, bu karar Daire tarafından kanun yararına bozuldu. Yeniden görülen davada, sanık hakkında 5 ay hapis cezası verildi ve infaz için önceki ceza kararı esas alındı. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi daha önce yapılan kanun yararına bozma incelemesine esas tutulduğundan dolayı yeniden görülen davada kurulan hüküm temyiz incelemesine konu edilemeyeceği için dosya mahalline iade edildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK’nin 203/1, 62, 52/2, 53 ve 58. maddeleri.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
...


Sanık hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2019 tarihli 2019/10598 Soruşturma ve 2019/3875 Esas sayılı iddianamesi ile mühür bozma suçundan kamu davası açıldığı, Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2019 tarihli 2019/232 Esas ve 2019/339 Karar sayılı ilamıyla TCK‘nin 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3000 TL adli para cezasına hükmedildiği, kesin nitelikteki bu karara ilişkin de kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine, bu kararın Dairemizin 09.12.2019 tarihli 2019/8409 Esas ve 2019/8990 Karar sayılı ilamıyla, “...sanığa ait adli sicil kaydında bulunan Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/11/2018 tarihli ve 2018/366 esas, 2018/810 sayılı kararıyla doğrudan verilen 3000,00 Türk lirası adlî para cezasının, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği ve 5271 sayılı Kanun'un istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girdiği 20/07/2016 tarihinden sonra doğrudan verilen adli para cezası olup, kesin nitelikte olmasına rağmen tekerrüre esas olduğu nazara alındığında, 5271 sayılı Kanun'un 58/3. Maddesinde düzenlenen "tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur" şeklindeki amir hüküm uyarınca seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle aleyhe sonuç doğurmamak üzere CMK’nin 309. maddesi uyarınca bozulmasından sonra, Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli 2020/132 Esas ve 2020/183 Karar sayılı ilamıyla sanık hakkında TCK‘nin 203/1, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasına hükmedilerek, “kanun yararına bozulan kararın sanık lehine kazanılmış hak teşkil etmesi nedeniyle infazın 3000 TL adli para cezasına göre yapılmasına, ancak kanun yararına bozma öncesi 1200 TL'lik kısmın dosya içerisinde mevcut dekontlardan infaz olduğu anlaşılmakla, kalan kısım olan 1800 TL üzerinden infazın yapılmasına“ karar verildiği ve bu kararın da sanık tarafından istinaf edildiği; ancak, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 23.09.2020 tarihli 2020/560 Esas ve 2020/522 sayılı kararıyla, hükmün daha önce Yargıtay denetiminden geçerek kanun yararına bozma incelemesine esas tutulduğundan bahisle, dosyayı incelemeye yetkili merciin Yargıtay olduğu belirtilerek, dosyanın Mahkemesine iade edildiği belirlenerek yapılan incelemede;
Dairemizin 09.12.2019 tarihli 2019/8409 Esas ve 2019/8990 Karar sayılı ilamıyla aleyhe sonuç doğurmamak üzere kanun yararına bozulan, Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2019 tarihli 2019/232 Esas ve 2019/339 sayılı kararının yeniden yargılama yapılmaksızın mevcut haliyle infaza verilmesi gerekirken, mahkemece dosya yeniden ele alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; kurulan yeni hüküm temyiz incelemesine konu edilemeyeceğinden, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.