Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4199 Esas 2012/6509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4199
Karar No: 2012/6509
Karar Tarihi: 07.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4199 Esas 2012/6509 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4199 E.  ,  2012/6509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 03.06.2010 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede, yüklenicinin binayı iki yılda bitireceğinin öngörüldüğünü, yüklenici tarafından sözleşmede belirlenen miktardan fazla daire inşa edildiğini, davalının iki blokta toplam 30 daire yapmayı taahhüt ettiğini ve fakat 32 adet daire yaptığını, sözleşmede belirtilen süresinin geçmiş olmasına rağmen kararlaştırılan bir çok işin yapılmadığını veya yapılan işlerin de sözleşmeye ve mimari uygulamalara aykırı olduğunu, eksiklikler nedeniyle müvekkillerinin dairelerinin bir kısmını piyasa değerlerinin çok altında satmak durumunda kaldığını ileri sürerek, sözleşmeye aykırı olarak fazla yapılan daireler için %25 oranında hak sahibi bulunmaları nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların hisselerine düşen 17.500,00 TL"nin ve yapılmayan ve eksik yapılan işler nedeniyle arsa sahibine verilen dairelerdeki değer kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00" nin yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş; 27.03.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, 17.500,00 TL olarak belirttikleri taleplerini 23.065.90 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, inşaatın bitiş tarihinin sözleşmede 03.07.2011 olarak belirlendiğini, bu tarih gelmeden eksik iş bedeline ilişkin dava açılamayacağını, davacıya sözleşmede öngörüldüğü şekilde 7 adet dairenin istediği yerlerden verildiğini, binadaki fazla daireler üzerinde arsa sahibinin hakkı olduğuna ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında davacıların maliki olduğu taşınmaz üzerine iki blok halinde toplam 30 daire yapılması hususunda sözleşme düzenlendiği, yüklenici tarafından sözleşmeye aykırı olarak fazladan iki daire yapıldığı, inşaatın bitim süresinin iki yıl olarak belirlendiği, davalının fazladan yapmış olduğu dairelerden davacı arsa sahiplerine payları oranında düşen miktarın 23.065,90 TL olduğu, davacılar vekilinin, yargılama sırasında yapılmayan ve eksik yapılan işlerle ilgili taleplerinden şimdilik vazgeçtikleri gerekçesiyle, davanın, fazla yapılan daireler için istenen 23.065.90 TL tazminat yönünden kabulüne, bu miktarın 17.500 TL"sine 03.06.2010 tarihinden, 5.565,90 TL sine ıslah tarihi olan 27.03.2012 den yasal faiz işletilmesine, eksik ve ayıplı işler için yapılan taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz incelemesine konu iş bu davada teslimde temerrütten kaynaklanan herhangi bir talep bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Davalı yüklenici, dava tarihinden evvel temerrüde düşürülmediğinden ilk kez dava tarihinde talep edilen alacak yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak alınması yerine başka bir tarihin esas alınması doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün ilk paragrafında yer alan“03.06.2010” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “dava tarihinden” ibaresinin hüküm fıkrasına yazılmasına,kararın bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara