Esas No: 2019/6004
Karar No: 2022/16837
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6004 Esas 2022/16837 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/6004 E. , 2022/16837 K.Özet:
Ceza Dairesi'nin kararı, mühür bozma suçu nedeniyle kurulan hükümle ilgili. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin iptali sonucu, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, önceki hükümde tercih edilen hapis cezasının sonradan adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olmadığına dair kanun maddesi göz ardı edilmiş. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği ve kazanılmış hakların saklı tutulacağı kararlaştırıldı. Detaylar için kanun maddeleri 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesine ve 5237 sayılı TCK'nin 203. maddesine atıfta bulunuluyor. Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesi ve 50/2. maddesi de önemli.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
...
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08.11.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 13.12.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Sanığa isnat edilen “mühür bozma“ suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de; 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesi gereğince, hakkında verilen hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle tekrar ele alınan dosyada, önceki hükmün aynen açıklanmasıyla yetinilmesi gerektiğinin ve “mühür bozma” suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK'nin 203. maddesinde temel cezanın hapis veya adli para cezası şeklinde seçimlik olarak öngörülmesi ile aynı Kanun'un 50/2. maddesinde düzenlenen “hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” hükmü karşısında, önceki hükümde tercih ve tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın sonradan paraya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi gereğince aleyhe temyiz olmadığından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.