Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5363 Esas 2012/6501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5363
Karar No: 2012/6501
Karar Tarihi: 07.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5363 Esas 2012/6501 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu dava, bir kooperatif üyesinin ihraç edilmesi sonucu uğradığı zararların tazmin edilmesi talebiyle açılan bir davaydı. Davacı vekili, müvekkilinin ihraç edilmesinin yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile ticari zararın tazminine karar verilmesini talep etti. Ancak mahkeme, davacının ihraç kararından haberdar olduğunu ve davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını gerekçe göstererek, davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, ihraç kararının davacıya tebliğ edilmemesinin gözetilerek, davanın hak düşürücü sürede açılmış olabileceği ve her iki talep bakımından da işin esasına girilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği yolunda karar verdi ve mahkeme kararını bozdu.
Kanun Maddeleri:
- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. and anasözleşmenin 14. maddesi: Çıkma kararının onaylı bir örneğinin ortağa tebliği zorunlu kılınıp, tebliğinden itibaren üç ay içerisinde genel kurula itiraz edilebileceği ya da mahkemeye dava açılabileceği, aksi halde ihraç kararının kesinleşeceği düzenlenmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2012/5363 E.  ,  2012/6501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ihraç kararının yok hükmünde olduğunun tesbiti, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin 28.09.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, bu karar dolayısıyla, ticari aracını seferlerde kullanamaması ve elde edeceği durak hakkı ve plakanın satış ve tedavülü nedeni ile oluşacak değeri iktisap edememesi sebebiyle de zarara uğradığını ileri sürerek, ihraç kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile 8.000,00 TL ticari zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 28.09.2008 tarihli ortaklıktan çıkarma kararının davacıya tebliğ edilmediği, ancak davacının, idari soruşturmada alınan beyanında 01.01.2011 tarihinde Afşin Emniyet Müdürlüğü"ne başvurusu üzerine kooperatif üyeliğinin sona erdirildiğinin bildirildiğini söylediği, davacı vekilinin ortaklıktan çıkarılma kararından da bahsederek 16.03.2009 tarihinde Savcılığa şikayet başvurusunda bulunduğu, yine 31.03.2009 tarihli İl Emniyet Müdürlüğü"nün yazı cevabında üyeliğine son verildiğinin davacıya bildirildiği, buna göre davacının ihraç kararından habersiz olduğunun düşünülemeyeceği, 13.05.2011 tarihinde açılan davanın Kooperatifler Kanunu"nun 16. maddesinde aranan hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, süresinde iptali istenmediği için geçerlilik kazanan ihraç kararına dayalı tazminat davası için aranan haksızlık unsurunun da oluşmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının yok hükmünde olduğunun tesbiti ile tazminat istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16. ve anasözleşmenin 14 ncü maddesinde çıkma kararının onaylı bir örneğinin ortağa tebliğinin zorunlu olduğu, tebliğinden itibaren üç ay içerisinde genel kurula itiraz edilebileceği ya da mahkemeye dava açılabileceği, aksi halde ihraç kararının kesinleşeceği düzenlenmiştir. Çıkarma kararının onaylı örneğinin tebliği ile kararın niteliğinin ve üyenin hangi gerekçelerle ihraç edildiğinin öğrenilmesi sağlanmış olur. Dava açılmasına ilişkin bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece de re"sen dikkate alınmak gerekir. Ortağın ihraç kararının tüm unsurları ile
    içeriğini bildiğini kanıt yükü davalı kooperatiftedir. İhraç kararının sadece varlığını ortağın haricen öğrenmesi tebliğ zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Mahkemece ihraç kararının davacı tarafından savcılık şikayeti, idari soruşturma ve Emniyet Müdürlüğü"ne başvuru sırasında öğrenildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu öğrenmede ihraç kararının tüm unsurları yer almadığından ve ihraç kararının sadece varlığından davacı haberdar olduğundan ihraç kararının yasanın aradığı şekilde öğrenildiğinden söz edilemez. Bu itibarla mahkemece ihraç kararının davacıya tebliğ edilmemiş olduğu gözetilerek, davanın hak düşürücü sürede açıldığının kabulü ile her iki talep bakımından da işin esasına girilerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara