Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/15852 Esas 2022/10638 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/15852
Karar No: 2022/10638
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/15852 Esas 2022/10638 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/15852 E.  ,  2022/10638 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- İddianame içeriğinde, sanık hakkında daha önce işlediği aynı suçtan dolayı verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlal nedeniyle kaldırılarak iddianame ile kamu davası açıldığından bahisle, 08.01.2015 tarihli bu suç nedeniyle doğrudan kamu davası açıldığının belirtildiği; ancak UYAP sorgulamasında, daha önce işlediği 20.04.2014 tarihli suçla ilgili olarak Dairemizin 10.12.2019 tarih-2019/7909 esas ve 2021/4673 sayılı bozma kararı verildiği anlaşılmakla,
    Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191.maddesinin 2.fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturması devam ediyorsa, verilecek hüküm inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılması, sonuçlanmış ve hüküm kesinleşmiş ise dosyasının getirtilerek bu dosya içine konulması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2- Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının erteleme süresi zarfında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Cumhuriyet Başsavcılığından ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
    Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi'' kararının erteleme süresi zarfında işlemişse; 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında
    kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine" ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    3- 27.07.2015 tarihli olay yeri basit krokisinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun meydana geldiği yerin Kuyubaşı Camiine tahmini olarak 170 metre mesafede olduğunun belirtilmesi karşısında; suçun işlendiği yerin, belirtilen yerlere mutad ulaşım yolları ile (yaya yürüme ya da araçla tespit edilecek) mesafesinin iki yüz metreden yakın olup olmadığı hususunda mümkünse 27.07.2015 tarihli fiziki takip ve olay tutanaklarını düzenleyen kolluk görevlilerinin de hazır bulundurularak keşif yapılmak suretiyle mesafe kesin olarak belirlendikten sonra, TCK'nın 191/10. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, tahmine dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    4- Sanığın tekerrüre esas alınan ilamda suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olması nedeniyle; hakkında TCK'nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    5- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara