Esas No: 2022/8106
Karar No: 2022/6767
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8106 Esas 2022/6767 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8106 E. , 2022/6767 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 35, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan vekalet ücretinin hazineden alınarak katılana verilmesine dair Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2020 tarihli ve 2019/848 Esas, 2020/259 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 08.06.2022 tarihli ve 2022/7292 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2022 tarihli ve 2022/95429 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinde yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, katılan lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin sanıktan alınması gerekirken, yazılı şekilde hazineden tahsiline karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK’nin “Yargılama Giderleri” başlıklı 324. maddesinde; “(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.
(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.
(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler.
(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir. (Ek cümle: 2.7.2012-6352/100 md.) Devlete ait yargılama giderlerinin 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106'ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.
(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.”
5271 sayılı CMK’nin “Sanığın yükümlülüğü” başlıklı 325. maddesinde; “(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
(2) (Değişik fıkra: 06.12.2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.”
02.01.2020 tarihli ve 30996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Ceza davalarında ücret" başlıklı 14. maddesinde ise; “(1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.
Hükmün tamamlayıcı parçası olan yargılama giderleri hüküm ve kararlarda gösterilmeli ve giderlerin kim tarafından karşılanacağı da tereddüte yer vermeyecek biçimde belirtilmelidir. Buna göre mahkemece yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretlerinin de kararda gösterilmesi ve ücretlerin hangi tarafça karşılanacağının belirtilmesi gerekmekte olup, aksine bir uygulama 5271 sayılı CMK'nin 324. maddesine aykırılık oluşturur.
İncelenen dosyada; sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen miktarın sanıktan alınarak katılana verilmesi gerektiği gözetilmeden “vekalet ücretinin hazineden alınarak katılana verilmesine” şeklinde karar verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2020 tarihli ve 2019/848 Esas, 2020/259 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.