Esas No: 2012/4423
Karar No: 2012/6485
Karar Tarihi: 07.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4423 Esas 2012/6485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunanlar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Şikayetçi vekili, 4389, 5020 ve 5411 sayılı kanunlar gereğince müvekkilinin dört takip dosyasında bulunan alacaklarının aynı hak ve yetkiye sahip olduklarından dolayı şikayet olunanların alacakları gibi imtiyazlı olduğunu, kamu bankalarının şikayet olunan RCT Varlık Yönetimi A.Ş. ile aynı paylaşımda yer almasına yasal engel bulunmadığını, müvekkilinin alacağının şikayet olunan Vakıflar Bankası’nın alacağından daha fazla imtiyazlı olduğunu iddia etmediklerini, buna rağmen davalılar arasında yapılan garameye müvekkilinin de dahil edilmesi gerekirken garame dışı bırakıldığını ileri sürerek, şikayete konu ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 1998/1 sayılı takip dosyasındaki 19.03.2007 tarihli ve 10 numaralı sıra cetvelinin talepleri doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Şikayet olunan T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakları için konulan hacizlerinin sıra cetvelinde ilk sırada bulunduğunu, muvazaa iddiasında bulunulamayacağını, 4389 sayılı Kanuna 5020 sayılı kanunla eklenen ek 5. maddesinde diğer alacaklarının muvazaadan ari hakları etkileneceğinden şikayetçinin alacaklarının imtiyazlı olarak kendi alacaklarına iştirak etmesinin mümkün olmadığını, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.
Şikayet olunan RCT Varlık Yönetimi A.Ş. vekili, müvekkilinin şikayete konu alacağı TMSF’den temlik aldığı için kanunlar tarafından TMSF’ye tanınan imkanlara sahip olduğunu, müvekkilinin hacizlerinin diğer şikayet olunan Vakıflar Bankası’nın hacizlerine kanun gereği iştirak ettiğini, şikayetçinin alacaklarının imtiyazlı olarak kendi alacaklarına iştirak etmesinin mümkün olmadığını, şikayetçinin hacizlerinin düşmüş olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, emsal şikayet dosyası olarak değerlendirilen mahkemenin 2007/164 esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayete konu sıra cetveline şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyalarının da dahil edilmesi gerektiği ancak 5411 sayılı kanunun geçici 13. maddesi gereğince şikayet
olunanların muvazaadan ari haklarına halel getireceğinden şikayet olunanın alacaklarının imtiyazlı olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile şikayetçinin alacaklı olduğu ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1396, 2004/706, 2004/707 ve 2005/2503 esas sayılı dosyalarının haciz tarihleri dikkate alınarak şikayet konu sıra cetveline imtiyazsız olarak dahil edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunanlar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1) Şikayet, sıra cetvelinin talep doğrultusunda düzeltilmesi istemine ilişkindir.
5020 sayılı Kanun ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu"na eklenen Ek 5. madde " Kamu bankalarında ( tasfiye halindeki Emlak Bankası A.Ş. dahil ) ve sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlâl edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan haklarında diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak üzere Fon ve Hazine alacaklarına ilişkin tedbir, takip ve tahsil hükümleri bankalarınca uygulanır." hükmünü taşımaktadır.
01.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun geçici 13. maddesi de benzer bir hükmü içermektedir.
Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/19-649 esas, 2006/661 karar sayılı ve 18.10.2006 tarihli ilamında da belirtildiği gibi, her iki hükümde de, sayılan bankaların alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmekle birlikte, bu uygulamanın diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmaması ilkesi benimsenmiştir. Bu hükümlerden yararlanacak bankaların, görülmekte olan davanın davacısı durumundaki T. .... ve ayrıca T.C. Ziraat Bankası A.Ş., T. Vakıflar Bankası T.A.O ve Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda değinilen hükümlere göre, Kanun, davacı banka alacaklarının tahsilini teminen konulan hacizlerin ilk hacze iştirakinde, diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak ’ koşulunu açıkça öngörmüş bulunmaktadır.
Gerçekten de; 4389 sayılı kanuna 5020 sayılı kanunla eklenen Ek 5. madde hükmündeki açık düzenleme karşısında, diğer alacaklıların muvazaadan ari haklarının etkilendiği durumlarda, maddede belirtilen bankalar yönünden fon alacaklarının tahsili ile ilgili hükümlerin uygulanmasına ve bu bankaların hacizlerinin 6183 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca ilk hacze iştiraklerine olanak bulunmamaktadır.
Ayrıca, mahkemece emsal şikayet dosyası olarak değerlendirilen aynı mahkemenin 2007/164 esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Ancak her iki şikayet dosyasına konu sıra cetvelleri farklı olup, sıra cetvellerine konu hacizli taşınmazlar ve incelemeye ilişkin diğer hususlar da birbirlerinden farklıdır.
Bu durumda, mahkemece talebin esası hakkında bu dosyayla ilgili sıra cetveli ve takip dosyalarına göre Yargıtay denetimine de elverişli bir inceleme yapılarak, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, şikayet olunanlar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunanlar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunanlar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın temyiz eden T. Vakıflar Bankası T.A.O"na istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.