Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4807 Esas 2012/6480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4807
Karar No: 2012/6480

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4807 Esas 2012/6480 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4807 E.  ,  2012/6480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müflis şirketten olan 276.937,00 YTL alacağının tahsili için iflas masasına yapılan başvurunun 119.873,96 YTL"lik kısmının reddedildiğini ileri sürerek, söz konusu alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, iflas masası kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının talebinin haklı olduğu gerekçesiyle, duruşmada verilen kısa kararda " 1. davanın kabulüne, “ 2. 119.873,96 YTL alacağın iflas masasına kaydına, " denilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ancak gerekçeli kararda " 1. davanın kabulüne, ” “ 2. 119.873,96 YTL alacağının davalı şirketin iflas sıra cetvelinde birinci sıraya kayıt kabulüne," şeklinde hüküm kurularak karar temyiz edilmeden kesinleşmiş; davalı vekilinin kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki olduğu, aynı alacağın iflas masası tarafından kabul edilen kısmının dördüncü sıraya, mahkemece kabul edilen kısmının da infazda tereddüt oluşturacak ve hatalı bir şekilde birinci sıraya yazılması gerekçeleriyle hükmün kanun yararına bozulması için yapmış olduğu başvurunun kabul edilmesi sonucunda, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.10.2011 tarihli ilamıyla dava dilekçesinde alacağın hangi sıraya kaydının istendiğine dair bir istemin olmamasına ve mahkemece kısa kararda " davanın kabulüne, 119.873,96 YTL alacağın iflas masasına kaydına" şeklinde karar verilmesine rağmen, nedeni ve dayanağı gösterilmeden kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılarak 6100 sayılı HMK"nun 298/2, 297/1-c (1086 sayılı HUMK’nun 388. maddesine) maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle mahkemece verilen karar hukuki sonuçları kalkmamak koşuluyla eski tarihli 1086 sayılı HUMK’nun 427/7. maddesi gereğince kanun yararına bozulmuş; mahkemece dava dosyası yeniden esasa kaydedilerek duruşma açılmış, kanun yararına bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, aynı gerekçeyle, " 1. davanın kabulüne, “ 2. 119.873,96 YTL alacağın iflas masasına kayıt kabulüne, " denilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, alacağın davalı müflisin iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. 6217 sayılı Kanun’unun 30. maddesi ile yeni tarihli 6100 sayılı HMK’na eklenmiş geçici 3. madde gereğince, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nun 427/6. maddesi hükmü uyarınca kesin olarak verilen veya Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hukuk mahkemesi kararlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmesi sebebiyle temyiz isteğinin Yargıtayca yerinde görülmesi sonucu hükmün kanun yararına bozulmasına karar verilmesi durumunda, verilen bozma kararı mahkeme hükmünün hukuki sonuçlarını kaldırmaz. Mahkemece, 1086 HUMK’nun 427/7. maddesi hükmü gözetilmeden yeniden duruşma açılarak davanın görülüp hükme bağlanması doğru olmamış ve verilen karar belirtilen yasa hükmünce hükümsüz bulunduğundan kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULARAK ortadan kaldırılmasına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2012 tarihinde karar verildi.








    Hemen Ara