Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8110 Esas 2022/6770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8110
Karar No: 2022/6770
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8110 Esas 2022/6770 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/8110 E.  ,  2022/6770 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'ın 6136 sayılı Kanun'un 15/4 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 62 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis, 1 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair Gaziantep 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2010 tarihli ve 2009/203 Esas, 2010/104 Karar sayılı kararlarının 24.02.2010 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 03.08.2010 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbarı üzerine, 6136 sayılı Kanun'un 15/4 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 62 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis, 1 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Gaziantep 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2020/194 Esas, 2021/564 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 30.05.2022 tarihli ve 2022/173 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.07.2022 tarihli ve 2022/86941 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, sanığın eylemlerine uyan suçlar için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zaman aşımının aynı Kanun’un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olacağı, zaman aşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurundaki savunmasının alındığı 16.02.2010 tarihinden, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı 14.04.2021 tarihine kadar geçen süreden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 24.02.2010 tarihi ile denetim süresi içerisindeki kasıtlı suçun işlendiği 03.08.2010 tarihi arasında geçen durma süresi mahsup edildiğinde, geriye kalan 10 yıl 8 ay 18 günlük süre boyunca zaman aşımı süresi işlemek suretiyle 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanığın üzerine atılı suçları 04.09.2009 tarihinde işlediği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 16.02.2010 tarihinde verilip 24.02.2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın 03.08.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımı sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 24.02.2010 ilâ 03.08.2010 tarihleri arasında (5 ay 9 gün süreyle) durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 03.08.2010 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; zaman aşımını kesen son işlemin sanığın savunmasının alındığı 16.02.2010 olduğu anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 25.07.2018 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Gaziantep 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2020/194 Esas, 2021/564 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















    Hemen Ara