Esas No: 2022/8113
Karar No: 2022/6772
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8113 Esas 2022/6772 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8113 E. , 2022/6772 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Basit yaralama suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Küçükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.10.2009 tarihli ve 2007/840 Esas, 2009/1208 Karar sayılı kararının 17.12.2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 22.02.2010 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62/1, 52 ve 5271 sayılı Kanun'un 252/3. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli ve 2021/235 Esas, 2021/631 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 12.06.2022 tarihli ve 2022/1879 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2022 tarihli ve 2022/88906 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Somut olayda, sanığın eylemine uyan basit yaralama suçu için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zaman aşımı süresinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 12 yıl olduğu nazara alındığında, zaman aşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 25.07.2008 tarihinden, hükmün açıklandığı 19.10.2021 tarihine kadar geçen 13 yıl 2 ay 24 günlük süreden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 17.12.2009 tarihi ile denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 22.02.2010 tarihi arasında geçen 2 ay 5 günlük durma süresi çıkarıldığında, bakiye kalan 13 yıl 19 günlük sürede 8 yıllık olağan zaman aşımı süresinin tamamlandığı; yine suçun işlendiği 11.01.2007 tarihinden kararın verildiği 19.10.2021 tarihine kadar geçen süreden durma süresi mahsup edildiğinde geriye kalan 14 yıl 7 ay 3 günlük sürede 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin de dolduğu gözetilmeden, kamu davasının düşmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanığın üzerine atılı suçu 11.01.2007 tarihinde işlediği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 20.10.2009 tarihinde verilip 17.12.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın 22.02.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımı sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 17.12.2009 ilâ 22.02.2010 tarihleri arasında (2 ay 5 gün süreyle) durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 22.02.2010 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; zaman aşımını kesen son işlemin sanığın savunmasının alındığı 25.07.2008 olduğu anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 30.09.2016 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli ve 2021/235 Esas, 2021/631 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.