Esas No: 2022/1997
Karar No: 2022/3084
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1997 Esas 2022/3084 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1997 E. , 2022/3084 K.Özet:
Davalı banka, müşterisi olan davalının imzasının ve eş rızasının olmadığı gerekçesiyle genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebiyle başlatılan icra takibine itiraz etti. Mahkeme, bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarını dikkate alarak davayı kısmen kabul etti ve davalıdan davalının itirazının iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetti. Davacı vekili ise istinaf kanun yoluna başvurdu. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını kısmen değiştirdi ve davalının borca itirazının iptaline, icra inkar tazminatının davacıya verilmesine ve icra takibinin devamına karar verdi. Davacı vekili, bu karara karşı temyizde bulundu ancak temyiz istemi reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onandı.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355-372. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2017 tarih ve 2016/631 E- 2017/1158 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.11.2019 tarih ve 2018/806 E- 2019/1465 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı banka tarafından gönderilen ihtarnameye konu borcun dayandığı sözleşmenin şekil koşullarına uygun olmadığını, müvekkilinin kredi sözleşmesinin sayfalarında imzasının bulunmadığını, eş rızasının olmadığını bildirerek davanın reddini, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacının davalıdan icra takip tarihi itibarıyla alacaklı olduğu miktarın belirlendiği, borcun kaynaklandığı genel kredi sözleşmesinde davalının kefil olduğu aynı sözleşmede davalının eşinin de aynı zamanda asıl borçlu şirketin ortağı ve kefil olduğu, davalının şekle aykırılığa dayanmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu, dava tarihinden önce ödenen miktarın mahsup edilmesi sonucu davalının 1.344.352,73 TL asıl alacak, 47.407,12 TL işlemiş faiz borcu bulunduğunu, alacağın likit olduğu, davacının davalıların sorumlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.344.352,73 TL asıl alacak, 47.407,17 TL temerrüt faizi üzerinden icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa %39 oranında temerrüt faiziyle itirazının iptali ile, asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddilen 143.968,01 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan akdi faiz oranı, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi nedeniyle fiilen kredilere uygulanan akdi faiz oranı olup, davacı vekilinin hesaplamaya esas alınan akdi faiz oranına yönelik istinaf itirazı yerinde görülmediği, istinaf aşamasında davacı vekiline harca esas değer ile netice talep arasındaki farklılık açıklattırılıp işlemiş faize yönelik itirazın iptali davası açıldığının tespit edilerek eksik peşin harç ikmal edildiğinden davacının itirazın iptali talebinin takip talebinin tamamına yönelik olduğu, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, davacının icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 1.630.761,93 TL asıl alacak, 47.407,17 TL işlemiş faiz olmak üzere alacaklı olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulmasında isabet görülmediği, davacının reddedilen kısım için takipte haksız da olsa kötüniyetli olmadığı gerekçeleriyle davacının istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalı borçlunun Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2016/9219 esas sayılı dosyasındaki vaki itirazının 1.630.761,93 TL asıl alacak, 47.407,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.678.169,10 TL üzerinden iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulü ile asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 335.633,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı ...A.O. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı ...A.O.'ya iadesine, 18/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.