Esas No: 2021/463
Karar No: 2022/3137
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/463 Esas 2022/3137 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/463 E. , 2022/3137 K.Özet:
Davacı, davalı ile sözleşme yaparak korkuluk demirlerinin imalat ve teslimini gerçekleştirdi ancak davalı ödeme yapmayınca ilamsız icra takibi başlattı. Davalı ise, işin tamamlandığını ancak davacının hizmet vermediğini iddia ederek kötü niyet tazminatı talep etti. Mahkeme, sözlü sözleşme yapılan işin tamamlandığını kabul etti ancak hesaplama hatası yapıldığı için kararı bozdu. Ayrıca, ödeme makbuzlarının doğru konuya yönelik olup olmadığı değerlendirilmeden karar verildiğinden, kararın bu kısmı da bozuldu. Yargıtay, temyiz itirazlarını kabul ederek kararı bozdu.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu Madde 145, İcra ve İflas Kanunu Madde 61.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.07.2020 tarih ve 2018/496 E. - 2020/151 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca korkuluk demirlerinin imalatı ve teslimi konusunda davalı ile anlaştığını, imalatları teslim ettiğini, iki adet fatura tanzim ettiğini, bu faturaları davalıya gönderdiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafa Sakarya İli ... İlçesi ... Deresi 2. kısım taşkın koruma inşaatının malzeme dâhil korkuluk demir işi için ödeme yapıldığını, tahsilat makbuzlarının da alındığını, bakiye borç kalmadığını, davacının iddia ettiği şekilde Sakarya İli ... İlçesi ... Mahallesi ... taşkın koruma inşaatı işi ile ilgili davacı tarafa 50.000,00 TL bedelli üç adet çek verildiğini, ancak davacının işi yarım bıraktığını, malzeme almadığı gibi işçilik de yapmadığını, buna rağmen çeklerin ödendiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında gerek Karaçay Deresi ve gerekse Sarp Deresi taşkın koruma inşaatları korkuluk işlerini konu alan sözleşmelerin bulunduğu, 24/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporuna göre, Sakarya ili ... ilçesi ... deresi taşkın koruma demir korkuluk işi bedelinin 59.562,56 TL toplam tutarın 151.659,29 TL ve yapılan işler karşılığı taşerona yapıldığı iddia edilen ödeme 90.000,00 TL olup, bakiye 61.659,29 TL taşeron firmanın alacaklı olduğu, icra inkar tazminatı yönünden alacağın likit ve belirlenebilir omadığından reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı alacaklı yanca davalı borçlu aleyhine Sakarya 2. İcra Dairesinin 2014/7425 Esas numaralı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptaline ve sadece 61.659,29 TL asıl alacak ve bu alacağa ... 5. Noterliği’nin 19/09/2014 tarih ve 28318 yevmiye sayılı ihtaratının tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte icra takbinin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından, bir başka deyişle hesaplamayı gerektirdiğinden davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ayrıca işin tamamlanmasına rağmen davalı tarafından Sakarya İli Sapanca İlçesi Göl Mahallesi Sarp Deresi taşkın koruma korkuluk demirleri işinin davacı tarafından kısmen yapıldığını geriye kalan kısmın kendisi tarafından tamamlandığını faturalara dayanarak ileri sürülmüş ise de, Sarp Deresi taşkın koruma korkuluk demir işi ile ilgili taraflar arasında sözleşmenin bulunması ve işin tamamlanmış olması karşısında, öncelikle bu işin davacı tarafından yapılıp tamamlandığı kabul edilmesi gerektiğine, davalı ...'in, ancak sözleşmenin fesih edildiğini veya davacının işi terk ettiğini, terk edilen tarihte yaptıracağı bir mahkeme tespitiyle v.s. kanıtlayabileceğine, buna rağmen dosya içerisinde böyle bir tespit veya delil bulunmayıp, tek taraflı her zaman düzenlenebilen faturalara dayanılarak işin davalı tarafından tamamlandığının kabulünün mümkün olmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazin iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında Sakarya İli ... İlçesi ... Deresi 2. kısım taşkın koruma inşaatının malzeme dahil korkuluk demirleri yapım işi için sözleşme yapıldığı, bunun yanında Sakarya İli Sapanca İlçesi ... Mahallesi Sarp Deresi taşkın koruma korkuluk demirleri yapım işinin de davacıya verildiği, taraflar arasında bu iş içinde sözlü sözleşmenin yapılmış olması ile işlerin tamamlanması hususları taraflar arasında çekişmesizdir.
Öte yandan taraflar arasında Sakarya İli ... İlçesi ... Mahallesi Sarp Deresi taşkın koruma korkuluk demirleri işine yönelik sözlü sözleşmenin bulunması, davacının buradaki işin bedeline karşılık olarak kg başına 3.5 Türk Lirası belirlemiş olması ve bu miktarın davalı tarafından kabul edilmemesi karşısında işin yapıldığı yer ve yıl itibariyle piyasa rayiç bedeline göre fiyat belirlenip buna göre hesaplama yapılması gerekirken davacının düzenlemiş olduğu faturadaki bedele göre hesaplama yapılması doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca, davalının ibraz ettiği ödeme makbuzları konusunda ödemelerin yapılan işlere yönelik olup olmadığının ve davacının ödeme makbuzlarına bir diyeceğinin bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre bu ödemelerin davacının toplam alacağından düşürülüp düşürülmeyeceği hususu değerlendirilmeksizin karar verilmesi de doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.