Esas No: 2021/4551
Karar No: 2022/16998
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/4551 Esas 2022/16998 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/4551 E. , 2022/16998 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanık sahte fatura kullanmak suçundan yargılandı. Şikayetçinin katılma talebi hakkında karar verilmediği ancak kanuna göre yasa yoluna başvurma hakkı olduğu belirtilmiş. Sanığın sahte fatura kullanmanın yanı sıra defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçuyla da dava açılmış ancak henüz karar verilmemiş. Mahkeme kararında, sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı hatırlatılmış. Ayrıca, 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de dikkate alınarak öncelikle lehe kanunun tespit edilmesi gerektiği ve kararda ayrıntılı olarak gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
...
Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görüp kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçi adına vekilinin katılma talebi hakkında bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, katılan sıfatını alabilecek olan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Kanun'un 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek; 03.02.2016 tarih ve 2016/2713 Esas numaralı iddianame ile sanık hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçu yanında 2013 yılında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan da dava açılmış olmasına karşın bu konuda bir karar verilmediği dosyadan anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içinde bu suç ve eylem yönünden mahkemesince hüküm kurulması mümkün görülerek yapılan incelemede:
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 tarihli, 2009/89 Esas ve 2009/243 Karar sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı hâlinde, başka bir deyişle derhal beraat hükmü verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nin 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek sanığın savunması alınmaksızın hüküm kurulması,
2) ...Teknik Metal Şirketinin yetkilisi olan sanığın 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, tensip kararı ile birlikte sanığın 2011 yılına ilişkin eylemi ile ilgili olarak Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/292 Esas, 2012 yılına ilişkin eylemi ile ilgili olarak Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/802 Esas sayılı dava dosyalarında yargılandığı ve hüküm kurulduğu gerekçesiyle CMK 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiş ise de; mükerrer yargılama olup olmadığının tespiti bakımından Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/292 Esas sayılı dosyası ile Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/802 Esas sayılı dava dosyalarının duruşmaya getirtilip incelenmesi, vergi raporları ile verilen mütalaaların birlikte değerlendirerek, aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullanılması halinde zincirleme şekilde işlenmiş sahte fatura kullanma suçunun oluşacağı da dikkate alınarak, belirtilen eksiklikler araştırılıp tamamlanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde doğrudan davanın reddine karar verilmesi,
3) Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.