Esas No: 2021/23
Karar No: 2022/17448
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/23 Esas 2022/17448 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/23 E. , 2022/17448 K.Özet:
Sanık, 2010-2012 yıllarında sahte fatura kullanma suçundan mahkum oldu. Ancak sanık ve katılan vekili temyiz başvurusunda bulundu. Mahkeme, sanık hakkında yapılan yargılama sırasında delillerin yeterince toplanmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesinin hatalı olduğuna karar verdi. Ayrıca, sanığın hangi yıl için mahkum edildiğinin belirtilmemesi de hatalı bulundu. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi gözetilerek yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
...
...
...
I) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin, sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
A) Sanık ... yönünden;
Sanık hakkında “2010, 2011, 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davalarında; sanık ...’in savunmasında, ... Temizlik ... Ltd. Şti. her ne kadar da diğer sanık ... adına kayıtlı olsa da ondan aldığı vekaletnameyle şirketin kendisi tarafından yönetildiğini, diğer sanığın şirketin işleyişiyle bir ilgisinin olmadığını, suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını, sanık ...’in de; şirketin kendi adına kayıtlı olduğunu ancak şirketin işleyişiyle bir ilgisinin olmadığını, vekaletname ile diğer sanık ... tarafından şirket işlerinin yürütüldüğünü beyan etmesi, vergi tekniği raporunda; şirket yetkilisinin sanık ... olduğu ve şirketin alışlarının sahte olduğunun belirtildiği, eksik inceleme yapılarak karar verildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
1) Faturaları düzenleyen mükellef/mükellefler hakkında ilgili takvim yıllarında “sahte fatura düzenleme suçundan” açılan dava dosyalarının araştırılması, dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
2) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak düzenledikleri, şirket yetkilisi olarak kiminle muhatap oldukları, sanık ...’i tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
3) Sanıklar arasında şirket işleyişine ilişkin iş bölümü yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmadığının anlaşılması halinde şirket işleri ile fiilen kimin ilgilendiğinin tespit edilmeye çalışılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
B) Sanık ... yönünden;
1) Sanık hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından açılan kamu davalarında; her takvim yılında işlenen sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, sanık ... hakkında tek hüküm kurulması yasaya aykırı,
2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
II) Her iki sanık yönünden de;
a) Balıkesir Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 12.08.2015 tarih ve 81-23 sayılı yazısı ile mütalaa ve vergi suçu raporunun gönderildiği yazılmış ise de, yazı ekinde kurumun 07.08.2015 tarih ve 2015-A-212/26 sayılı vergi suçu raporu ve eklerinin yer aldığı ancak mütalaa yazısının bulunmadığı anlaşılmakla; bu vergi suçu raporuna ilişkin mütalaanın ilgili vergi dairesi başkanlığından yeniden istenilerek dosya arasına alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. Y.
...