Esas No: 2020/8036
Karar No: 2022/3152
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8036 Esas 2022/3152 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8036 E. , 2022/3152 K.Özet:
Mahkeme, davacının aracın satışından sonra ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle davalıya açtığı davayı, zamanaşımı nedeniyle reddetti. Davacı vekili, karara istinaf etti ancak istinaf da reddedildi. Temyiz edilen karar da onandı. İlk derece mahkemesi kararı doğru bulundu ve davacının talebi reddedildi. Kararda, TTK ve Borçlar Kanunu'na göre 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davanın açılmamış olduğu belirtilerek, satılanın ayıplı olarak satılmasında davalının ağır kusurlu olduğunun iddia ve ispat edilemediği ifade edildi. Karar, HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca onaylanarak, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise TTK (Türk Ticaret Kanunu) ve Borçlar Kanunu'nun 2 yıllık zamanaşımı süresi ile ilgili hükümleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.02.2020 tarih ve 2018/805 E- 2020/126 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.10.2020 tarih ve 2020/661 E- 2020/1119 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava konusu aracın davalıdan satın alındığını, araçta kullanım ile ortaya çıkan gizli ayıp bulunduğunu, bu hususun davalıya ihbar edilip arızanın giderilmesinin talep edildiğini, davalının % 50 oranında onarım bedeline destek olunacağını bildirdiğini, davalının araçtaki ayıbı kabul ettiğini ileri sürerek dava konusu aracın davalı tarafından ücretsiz olarak onarımını, bu mümkün olmazsa onarım bedeli olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL olarak tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu aracın satış tarihinden sonra yasal garanti süresinin sona erdiğini, dava tarihine kadar taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu aracın 2009 yılında satılıp davacıya teslim edildiği, davanın ise 12/11/2018 tarihinde açıldığı, TTK’daki 6 aylık zamanaşımı ve TBK’daki 2 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu, 2013 yılındaki garanti kapsamındaki tamiratın da garanti süresinin dolduğu, bu nedenlerle açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı (süre) yönünden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapıldığı, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı ve özellikle TTK ve Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davanın açılmamış olduğu, satılanın ayıplı olarak satılmasında davalının ağır kusurlu olduğunun iddia ve ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine,19/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.