Esas No: 2021/1285
Karar No: 2022/17451
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/1285 Esas 2022/17451 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/1285 E. , 2022/17451 K.Özet:
11. Ceza Dairesi tarafından verilen 2021/1285 E. ve 2022/17451 K. numaralı karara göre, bir kişi sahte fatura düzenleme suçundan beraat etti, ancak defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan hüküm giydi. Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğu belirtildi. Ayrıca, sanıklar hakkında 2010-2013 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan davalarda, maddi delillerin eksik olduğu ve yasal düzenlemelerin gözetilmediği için hükümlerin bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Kararda, 213 sayılı Kanunun 359. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de detaylı olarak ele alındı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme
...
...
...
A) Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; sanığın temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B) Sanık ... hakkında 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yılları için kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyizi ile sanık ... hakkında 2010, 2011, 2012 ve 2013 takvim yılları için kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
1) Sanıklar hakkında “2010, 2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davalarında; sanık ...’in savunmasında; ...İnşaat Elektrik ... Ltd. Şti.ni bilmediğini diğer sanık ...’i tanımadığını, ... isimli bir kişinin kendisini sigortalı yaptırmak için notere götürdüğünü, orada bazı kağıtlar imzaladığını noterden çıktıktan sonra bir daha kendisini görmediğini, telefon açtığında ise senin işin olmadı dediğini, yoklama fişlerinde imzalarının olup olmadığını bilmediğini, kendisinin şirkette hiç kalmadığını beyan etmesi, sanık ...’ın ise savunmasında; suç tarihinde... isimli bir kişiyi tanıdığını, bu kişiden söz konusu şirketi devraldığını şirket müdürü olarak kendisinin göründüğünü, suça konu faturalarda kendi imzasının olmadığını bu faturaları...’ın düzenlediğini, şirketteki sorumluluğunun sadece kağıt üzerinde olduğunu, 2011 yılında da hisselerinin tamamını ... isimli kişiye devrederek askere gittiğini, diğer sanık ...’i noterde gördüğünü, herhangi bir sorun olduğunda ... ’ın sanık ...’i çağırdığını ve onunda notere giderek imza attığını, ...’i şirkette hiç görmediğini beyan ettiği, ancak, dosyada mevcut yoklama tutanaklarının bazılarını sanık ...’in bazılarını ise sanık ...’ın imzaladığı, sanık ... tarafından 13/09/2010 tarihli vekaletname ile şirketin SGK ve bankalar nezdindeki bazı işlemlerini yapması için sanık ...’i vekil tayin edildiği, sanık ...’ın ortak veya yöneticisi olduğu yirmi sekiz tane şirket daha bulunduğu ve bu şirketler hakkında da sahte fatura düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporları ve davaların bulunduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
a) Sanık ... için her bir takvim yılından, sanık ... için 2010 ve 2011 takvim yıllarından kanaat oluşturacak sayıda fatura asıllarının temin edilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını..., ... ya da ...’ye ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) Adı geçen kişilerin de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıklar ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da adı geçen kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu bulunup bulunmadığının araştırılması var ise dosyaya getirtilmesi ve aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
bb) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet ve beraat hükümleri kurulması yasaya aykırı,
2) Sanık ... için kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Her iki sanık yönünden suçların sübutu halinde ise; hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. Y.
...