Esas No: 2012/4747
Karar No: 2012/6422
Karar Tarihi: 05.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4747 Esas 2012/6422 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı, 23.07.2005 tarihinde yapılan davalı kooperatif genel kuruluna sunulan bilançonun hatalı olduğunu, kooperatif hesaplarının muhasebe prensiplerine uygun tutulmadığını ileri sürerek, bilançonun tasdikine ilişkin 3. maddenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, genel kurula kimlerin katılarak oy kullandığının belli olmadığını, anasözleşmenin öngördüğü tarihte toplantının yapılmadığını, kooperatifin tasfiye halinde olmasına rağmen tasfiye amacına aykırı kararlar alındığını, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olarak bir kısım taşınmazların bağışlanmasına karar verildiğini, ayrıca taşınmaz satışının hangi usulle yapılacağının belirlenmediğini, aidatların görüşülmesinde mükerrer oy kullanıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının tümünün, olmadığı takdirde 6, 8 ve 12. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair kararın Yargıtay 16. Hukuk Daire"sinin 10.03.2009 tarih, 2008/5477 esas ve 2009/1464 karar sayılı ilamı ile "HUMK"nun 17. maddesine göre davanın kooperatif merkezinin blunduğu yer mahkemesinde görüleceği, bunun için de kooperatif merkezinin re"sen araştırılması gerektiği" gerekçesi ile bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın takipsiz bırakıldığı, 8. maddede alınan kararın tasfiye ile sınırlı işlem yapılmasına ilişkin yasa ve anasözleşme hükümlerine, 12. maddenin ise satılacak taşınmazların satış usulü belirlenmediğinden Kooperatifler Kanunu"nun 42. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın açılmamış sayılmasına, genel kurul gündeminin 8 ve 12. maddelerinde alınan kararların iptaline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Birleşen dava, 23.07.2005 tarihli genel kurul toplantısı gündeminin 6, 8 ve 12. maddelerinde alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece 16.11.2007 tarihli ilk karar ile 6 ve 8 nolu kararların iptaline, 12 nolu kararla ilgili iptal talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı kooperatif vekili temyiz etmiş, davacılar ise karara karşı temyiz yoluna başvurmamışlardır. Karar, davalı kooperatif vekilinin başvurusu üzerine temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Hukuk Dairesi"nin 10.03.2009 tarih ve 2008/5477 esas, 2009/1464 karar sayılı ilamı ile HUMK"nun 17. maddesi uyarınca öncelikle kooperatif merkezine göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise bu kez 8 ve 12 nolu maddelerin iptaline karar verilmiş, karar yine davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir. Buna göre, 12 no"lu kararın iptali isteminin reddine ilişkin ilk karara karşı temyiz yoluna başvurulmadığı açıktır. İlk derece mahkemesi kararı, taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine bozulmuşsa bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu temyiz edenin daha aleyhine olacak şekilde hüküm kurulamaz. Bu durumda, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde 12 nolu kararın da iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.