Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5225 Esas 2012/6418 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5225
Karar No: 2012/6418
Karar Tarihi: 05.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5225 Esas 2012/6418 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5225 E.  ,  2012/6418 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, hukuka aykırı şekilde kooperatif üyeliğinden ihraç edilmek istendiğini, ihraca yönelik işlemler sonuçlanmadan kur"a ile müvekkiline düşen dairenin satıldığını, kooperatifin haksız işlemlerinden yönetim kurulu üyeleri yanında tüm üyelerin de sorumlu olduğunu, ileri sürerek 5.000,00TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, müvekkilleri ..., ..., ..., ... ve...ile davacı arasında tazminat doğuracak borç ilişkişisi olmadığını, .... ve..."ün üçüncü kişilerden satınalmak suretiyle bağımsız bölüm edindiklerini, kooperatif kararlarından sorumlu tutulamayacaklarını, husumetin kooperatife yöneltilmesi gerektiğini ve ayrıca davacının talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı Kooperatif vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının üyeliğini başkasından devir aldığını, 30.12.1999 tarihinde aidat olarak 1.750,00TL ödeme yaptığını, kooperatif üyeliğinin mahkeme kararı ile sabit olduğunu, aidat borçlarını düzenli ödemediği için daire bedeli yada tazminat talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, ... hakkında açılan davanın takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına, ortakların sorumluluğuna anasözleşmede hüküm olması halinde ve kooperatifin varlığı borçlarını karşılmaya yetmediği hallerde gidilebileceği, somut olayda böyle bir durumun oluşmadığı, bu yönde alınan genel kurul kararının da iptal edildiği, bu nedenle kooperatif dışındaki davalılara husumet düşmeyeceği gerekçesi ile adı geçen davalılar hakkında açılan davanın reddine, davacının A blok 10 no"lu daire için üyelik hak ve hissesinin olduğu, ancak bu bağımsız bölümün satıldığı, bu durumda davacının tazminat isteyebileceği gerekçesi ile, talep miktarı da gözetilerek 5.000,00 TL"nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Mahkemece, davacı vekilinin temyiz talebi, temyiz dilekçesinin 15 günlük yasal sürede verilmediği gerekçesiyle 1086 sayılı HUMK"nun 432. maddesi uyarınca reddedilmiştir. Temyiz süresinin hesabında 28.10.2011 tarihinde daimi işçisi..."e yapılan tebligat esas alınmıştır. Oysa tebligatın ne şekilde yapılacağı 7201 sayılı Kanun"da açıkca düzenlenmiştir. Anılan Kanun"a göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır (m.17). Mahallinde yapılan zabıta araştırması ve SGK kayıtlarına göre, tebligatı alan..."in, davacı vekilinin çalışanı olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, kararın beyan edilen öğrenme tarihinde tebliğ edildiği kabul edilmelidir. Davacı vekili, kararın 31.10.2011 tarihinde tebliğ edildiğini beyan etmiştir. Bu nedenle 15.11.2011 tarihinde yapılan temyizin süresinde olduğunun kabulü gerekeceğinden, mahal mahkemesinin temyiz isteminin süreden reddine ilişkin 16.11.2011 tarih ve 2008/678 esas, 2011/272 karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    2-Davacı vekilinin, esasa yönelik temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklandığı üzere 16.11.2011 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 16.06.2011 tarihli asıl karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara