Esas No: 2021/10038
Karar No: 2022/17355
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/10038 Esas 2022/17355 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/10038 E. , 2022/17355 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın mühür bozma suçuyla ilgili verilen hükmün açıklanmasına dair kararının gerekçeli olmadığı ve bu sebeple bozulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8 maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği tarihine kadar dava zamanaşımının duracağı ifade edilmiştir. Kararın sonunda, Anayasa Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli kararı ile Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiği ve bu sebeple sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun 321, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
...
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 23.01.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 22.08.2015 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli, 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; CMK'nin 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, CMK'nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan sağlayacak biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerekirken; somut olayda sanığın sabit kabul edilen fiilinin ne olduğu belirtilip buna dayanak olan deliller gösterilip tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Sanığa isnat edilen “Mühür bozma” suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.