Esas No: 2020/8111
Karar No: 2022/3204
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8111 Esas 2022/3204 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8111 E. , 2022/3204 K.Özet:
Davalı ile müvekkili arasında süt alım satımıyla ilgili 24 adet bonoya dayalı olarak açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedildi. Temyiz istemi de reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği kararlaştırıldı. HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372 maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilecektir.
HMK'nın 353/b-1 maddesi: \"Karar düzeltme istemine ilişkin işlemler dışında, istinafın esastan reddi kararı, verilişinden itibaren kararın tebliğinden itibaren 5 gün içinde istinaf başvurusu yapan veya başka bir kanun yolu aracılığıyla yargılama safhasına giren taraflar hakkında kesinleşir ve temyiz edilemez.\"
HMK'nın 370/1 maddesi: \"Yargılamanın kesinleşen kararı gereğince davayı kesin olarak çözen hükümler, alacaklı, borçlu veya ilgili diğer taraflar tarafından temyiz edilebilir.\"
HMK'nın 372 maddesi: \"Kesinleşmiş veya kesinleşmeyecek nitelikteki kararların infazı, kararın verildiği yer mahkemesi veya iş bakımından görevli mahkeme tarafından yapılır.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.05.2017 tarih ve 2016/460 E- 2017/433 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.10.2020 tarih ve 2020/77 E- 2020/206 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında uzunca bir süredir aynı işi yapmakta olduklarından süt alım satımına ilişkin alışveriş olduğunu, birbirlerinden kendi müşterilerine satmak için süt alıp verdiklerini, bu alım satıma ilişkin dava konusu senetlere kadar senet alınıp verilmediğini, davacının davalıya toplam 180.000,00 TL'lik 24 adet bono düzenleyip verdiğini, bononun lehtarının davalı, keşidecisinin müvekkili olduğunu, bu senetlerin bir kısmı nedeniyle Silivri 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1160 esas, 2015/2242, 2016/147 ve 2016/766 esas sayılı dosyalarında davalı tarafça takip başlatıldığını, 40.000,00 TL'lik senedinde henüz icraya konulmayıp davalının elinde bulunduğunu, dava konusu olan senetlerin metninde malen kaydı bulunduğunu, ancak davalıdan bu senetlerin verilmesini gerektirir bir mal almadığını, senetlerin karşılıksız olduğunu ileri sürerek, bu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve senetlerin iptali ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; senetlerde malen kaydı bulunduğunu, "bedeli malen alınmıştır" kaydını içeren kambiyo senedinin bedelsiz olduğunu, kendisine senet karşılığında mal teslim edilmediğini öne süren borçlunun ispat etmesi gerektiğini, müvekkili açısından kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için şartların oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflara ticari defter ve belgelerini ibraz etmek için süre verildiği, davacı vekili tarafından davacının 03/01/2013'den beri ticari faaliyetinin bulunmadığı, vergi mükellefiyet kaydının kapandığı ve davacının sahibi olduğunu söylediği Arabacıoğlu Süt San. ve Tic. Ltd. Şti.'ndeki davacı hissesinin 22/04/2014 tarihinde kardeşine devredildiği, davacının burada işçi olarak çalıştığı, bu nedenle ticari belgeleri sunamadığı, taraflarca defter ve belgeler sunulmadığından bilirkişi incelemesinin yapılamadığı, davacının tanık dinletme talebinin davanın değeri ve niteliği itibariyle yazılı ispat usulüne tabi olması nedeniyle reddine karar verildiği, ispat yükü üzerinde bulunan davacıya yemin delili hatırlatılıp davacının yemin deliline dayandığı, davalının 10/05/2017 tarihli celseye katılarak davacıya değişik zamanlarda mal teslimi yapıp süt verdiğini ve bunun karşılığında da dava konusu senetleri aldığı hususunda yemin ettiği gerekçesi ile, davacının davasını ispat edemediği, uygulanmış bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ispat yükü üzerinde olan davacının, senedin düzenlenmesine konu olan malın teslim edilmediği hususunu ispat etmesi gerektiği, davalı tarafından eda edilen yeminin konusunu oluşturan vakıanın ise teslim hususuna ilişkin olduğu, dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 3.047,65 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.